Zamlar ve iş cinayetleri

Zamlar ve iş cinayetleri

 

Hükümetlerin bütçe açıklarını kapatmak için tercih ettikleri en önemli yöntem, ürün ve hizmetlere zam yapılmasıdır.

Kapitalist ekonomiye yön veren siyasiler ve bürokratların yaptığı en önemli ve öncelikli düzenleme, ekonomik açıkların artması halinde zam yapılması ve açıkların yurttaşın cebinden alınacak ekstra paralarla kapatılmak istenmesidir.

Bu hükümet de, aynı yolu izlemeye devam ediyor…

Anımsayın, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına, 1 Ekim’den geçerli olmak üzere yüzde 9 oranında zam yapıldı. Doğrusu, bu zam, milyonlarca insanı olduğu gibi beni de çok şaşırtmadı. Çünkü hükümet, her yıl aynı senaryoyu sahneye koyup, kış aylarını fırsat bilerek temel tüketim ürünü olan enerji ürünlerine Ekim ayında zam yapıyor.

Bu tür zamların yanında asıl ilginç olan, hükümetin kışı fırsata çevirme politikasının toplum tarafından kanıksamış olmasıdır. Bu yüzden, her yıl tekrarlanan bu rutin uygulama fazlaca tepki çekmiyor.

Son zamların altındaki bilinen neden, hükümetin yanlış ekonomik ve siyasi politikaları sonucu oluşan bütçe açığı faturasını vatandaşa çıkarmak istemesidir. Bunu da, her zaman olduğu gibi fırsatçılık yaparak kışın soğuk kış günlerinde tüketilmek zorunda kalınan enerji fiyatlarına zam yapmak suretiyle gidermek yolunu seçmiştir.

Anlayacağınız, hükümetin bu zamları savunurken ‘’ekonomik şartlar zorladı, dolar yükseldi’’ türündeki açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır.

Kuşkusuz bu zam, içinde milyonlarca emeklinin de bulunduğu tüm emekçi kesimleri vuracak ve onları yoksulluğa sürükleyecektir. Zira sanayi ve hizmet sektörlerinin temel girdilerinden olan enerji ürünlerine yapılan bu zam, diğer tüketim ürünlerinin fiyatlarının peş peşe artmasına yol açmaktadır.

Doğalgaz ile elektrik fiyatlarının, TÜİK tarafından açıklanan yıllık enflasyon oranının üzerinde arttırılması, enflasyon rakamlarının gerçek oranları yansıtmadığının itirafıdır.

Hükümeti, ülkemiz insanının geleceğini ipotek altına alan, dışa bağımlı ekonomik politikalarını terk etmeye ve içinde emeklilerin de bulunduğu milyonlarca insanı kış aylarında mağdur edecek olan bu zammı geri almaya çağırıyorum.

Bir de iş cinayetleri var…

Gündemdeki sıcaklığını öylesine koruyor ki, Soma’da 301, Torunlar inşaatta 10 işçinin ölümleri yenileri geldiği için adeta unutuldu.

Her gün ardı sıra işçi ölümü haberlerini aldığımız ülkemizde, son iş cinayeti Karaman Ermenek’ten geldi. 18 madenci suyun bastığı ocak’ta mahsur kalmıştı. Bu facia duyulur duyulmaz, gerekli tedbirleri almayan ve aldırmayan sorumlu bakanlar televizyon ekranlarında boy göstermeye başlayıp, her seferinde duyduğumuz, ihmal varsa gereği yapılacak, sorumlular hesap verecek açıklamaları peş peşe geldi.

Ülke adeta iş cinayeti tarlasına dönmüş bulunuyor. Bu yüzden, bu tür nutuklara karnımızın tok olduğu bilinmelidir. Eğer, sorumlu bakanlarda biraz da olsa vicdan kaldıysa, derhal istifa ederler. 

Artık yeter; katliamdan katliama çizme giyen bakanları görmek, her katliamdan sonra söylenen yalanları ve temennileri tekrar duymak istemiyorum. 

Adalet istiyor ve diyorum ki;

 

‘’Adalet ve eşitlik yoksa, emek düşmanlığı, ayrımcılık ve iş cinayetleri devam ediyorsa’’ bu halkın elleri yakanızdan uzaklaşmayacaktır.

Bu yazı toplam 74 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi