Yereli işçi sınıfıyla yönetmeliyiz

Yereli işçi sınıfıyla yönetmeliyiz

Flormar direnişine 282’nci gününde konuk olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Belediye Başkan adayı EMEP’li Reyhan Başaran, yerel yönetimlerin işçi sınıfı tarafından yönetilmesi için aday olduğunu söyledi

2-312.jpg3-130.jpg4-122.jpg

** Benzer direniş ve grevlerde belediyelerin işçilere destek yetkisini bildiklerini, mevcut yönetimin sermaye yanlısı olmasından ötürü yetkiyi kullanmadığını belirten Başaran, “Yönetime katılmalı, söz sahibi olmalıyız” dedi

 

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin örgütlenip çoğunluğu sağlamasının ardından gruplar halinde ve tekil halde çoğunluğu kadın 120 kadar emekçinin işine son verilen Flormar’da direniş, 20 Şubat Çarşamba günü 282’nci gününe girdi. Yerel seçim döneminde belediye başkan adaylarının da uğrak noktası haline gelen direnişçilere 20 Şubat’ta ilk; EMEP’e uygulanan seçime katılım yasağından ötürü KBB’ye bağımsız belediye başkan adayı, EMEP İzmit İlçe eski Başkanı Reyhan Başaran konuk oldu.

YETKİYİ KULLANMIYOR ÇÜNKÜ…

Yerel yönetimlerin işçi sınıfı tarafından yönetilmesi için aday olduğunu söyleyen Başaran, benzer direniş ve grevlerde belediyelerin işçilere destek yetkisini bildiklerini, mevcut yönetimin sermaye yanlısı olmasından ötürü yetkiyi kullanmadığını öne sürdü. Başaran, “Yönetime katılmalı, söz sahibi olmalıyız” dedi. Başaran’a Flormar’ı ziyaretinde EMEP İl Başkanı Arzu Erkan ve Darıca İlçe Başkanı Orhan Kaya ile il, Gebze ve Darıca İlçe Örgütleri’nden yönetici ve üyeler eşlik etti. Başaran şunları kaydetti:

ÇOK DEĞERLİ, ÇOK ONURLU

“En doğal ve Anayasal hakkınız olan sendikalaşma hakkınızdan faydalandığınız için, sizin alın terinizle kazancına kazanç katanlar tarafından mağdur edildiniz. Çok değerli, çok onurlu bir direniş mücadelesi içindesiniz.

Daha önceki buluşmalarımızda da belirttiğimiz gibi, biz size destek vermek, süreci takip etmek, sonuna kadar yanınızda olacağımızı söylemek için geldik. Emek Partisi Örgütü olarak sizi ziyaret etmek, dinlemek, değerlendirmek istedik.

282 gündür burada bu mücadeleyi veriyorsunuz. Türkiye’deki krizin işçi ve emekçileri bu kadar derinden etkileme sürecinde sizler işinizden, ekmeğinizden edildiniz. Çok daha fazla sıkıntılar yaşadığınızı, etkilendiğinizi biliyorum. Çok zorlu ama çok onurlu bir mücadele bu.

İŞÇİ SINIFI YEREL YÖNETİME KATILMALI

Biz işçi sınıfının partisiyiz. Ayrıca biliyorsunuz, yerel seçimlere gidiyoruz. Biz de sınıfın partisi olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bağımsız adaylığımızı koyduk. Burada amacımız sınıfın yerel yönetime katılması, söz sahibi olması, kendi ihtiyacını belirlemesi. Denetleyen, karar veren mekanizmada yer alması. Bu anlamda süreci sizlerle değerlendirmek, taleplerinizi dinlemek, neler yapabileceğimizi konuşmak için geldik.

TARAF TERCİHİ MESELESİ!

Sizin bu sürecinizde yerel yönetimlerin sorumluluk ve yetkilerini çok iyi biliyoruz. Sizden yana taraf olmaları durumunda, neler yapabileceklerini de biliyoruz. Ama mevcut sistemde tabi ki bu böyle olmadı. Belediye yüzünü işverenden yana döndü.

Sizlere bu direniş sürecinde birçok alanda yardımcı olabilecekken yardımcı olmadığını, hatta tam tersi engel olduğunu da çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla tam da bu süreçte, hep birlikte, sınıfın kendi partisiyle yereli yönetmek için biz de böyle bir sürece girdik. Sizlere hem bunu söylemek, hem sizinle paylaşmak, hem de birlikte neler yapabilirizi konuşmak için geldik.”

Başaran konuşmasının ardından bir süre direnişçiler ile sohbet etti. Sohbete EMEP İl Başkanı Arzu Erkan da eşlik etti. 1990’lı yıllarda Ali Şen’e ait Maga Deri’nin battığı gerekçesiyle mağdur ettiği işçilerin direnişine dönemin İzmit Büyükşehir Belediyesi’nden önemli destekler alındığını kaydeden Erkan, Flormar direnişine ilişkin olarak da etkili bir propaganda ile yerel yönetimlerden kazanım edinebileceğini kaydetti. Erkan, “Bu aşamada kimsenin bizlere bir şey lütfetmediği, hakkımız olanı aldığımızın bilincinde olmalıyız” diye konuştu.

DAVALAR ÇOK UZUN SÜRÜYOR

Flormar direnişçileri de EMEP heyetine;

İşe iade davalarının çok uzadığını ve her bir duruşmanın üç dört ay ileriye alındığını belirtip, “Sonuç alacağımıza inanıyoruz ama süreç biraz uzun olacak” dedi.

Bir işçi Gebze Kaymakamlığı’na ayni destek için başvuruda bulunduğunu ancak istenilen evraklardan ötürü yasal başvuruya çevirmediğini belirtti.

İşçiler ayrıca polislerin öğlen yemeği ihtiyacının Flormar firması tarafından karşılanmasının tarafsızlığa gölge düşürdüğünü belirtti.

TEPKİ YVES ROCHE FİRMASINA YOĞUNLAŞMALI

Yine işçilerden biri, “Burada direnişimizin sonuçlanması zaman alacak ama içeride çalışan arkadaşlar tarafından da gerekli destek gelmiyor. Aksi olsa şimdiye kadar çoktan sonuç almıştık.

Fabrikada sendika üyeliğinden şüphelendiklerine yüzde 5-6, sendika üyesi olmayana yüzde 50-60 zam uyguluyorlar. Flormar’ın satışları, ürün boykotundan ötürü düştü. Zamlardan ötürü yaşanan düşüş de söz konusu. Bu koşullarda o derece zam yapabiliyorsa, finansal destekçisi var demektir. O da büyük ihtimalle Yves Roche firması. Tepki ve ürün boykotu Yves Roche’da daha fazla yoğunlaşmalı” dedi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.