Güven Çağlayan

Güven Çağlayan

Üretmek Gerek!

Üretmek Gerek!

Günümüz Türkiye’sinin en önemli sorunlarından biri üretmemek. 
Beş tane varken altıncısını almak. Elindekinin kıymetini bilmemek.
10 yaşında başlayan marka takıntısı.  Görsellik hastalığı beyinlere öyle bir nakşedilmiş ki önüne geçilemiyor. 
Amerika ve Avrupa ülkelerinde durum farklı küçük yaşta çocuklar üretmeye ve yaratıcılık üzerine yarıştırılıyor. 
Üret, sat, kazan mantığı çok küçük yaşlarda çocuklara öğretiliyor.
Bizim çocuklar; Benim telefonum, ayakkabım, elbisem daha iyi yarışına girerken onların çocukları akıl, üretim, bilim yarışları yapıyor. 
Buna benzer sayısız örnekleri sıralayabiliriz. 
Futbolumuzda da bunlar var; 
Hedefi Bölgesel Amatör lig bile olmayan Amatör takımlar bile her yaz bu işi zevk için yapan futbolculara 15-20 bin TL paralar veriyor. 
19 yaşında altyapıdan çıkan 100-200 TL harçlıkla oynayan kaliteli gencine güvenmeyen yöneticiler sadece transfer olsun diye daha yetersiz futbolcuları ciddi parayla transfer ediyor.
Aynı takımın altyapısında bulunan 12-13 yaşındaki çocuklar başarı sağladığında aynı yöneticiler o çocuklara en fazla 500 TL’yi bulacak yemekle ödüllendirmiyor. İdmanlarına gidip te meyve bile ikram etmiyor. 
Yine aynı zihniyetteki yöneticiler Belediyeler destek vermiyor diye ağlıyor. 
Belediye sana 35 yaşında emekliliği gelmiş futbolcuya para vermen için mi destek versin? 
Para sizin A takım yapın, şampiyon olun bu sizlerin en doğal hakkı ancak, biraz altyapıya ve gençlere yönelin. Destek vermezlerse hep birlikte isyan edelim. Gençlere değer verin, geleceğimiz onlara emanet. Bu kentti yarın onlar yönetecek. 

SPORDA BOŞA GEÇEN 15 YIL

15 yıllık görev süresi içinde yönettiği Darıca Gençlerbirliği’ne 60 milyon TL’ye yakın para harcayıp bölge gençleri için bir tane amatör futbol sahası yapmayan bir devlet adamını; bu dünyanın yargıçları sorgulamasa bile öbür dünyanın yargıçları mutlaka sorgulayacaktır. 

Bir tane kupa alacağım, popülizm yapacağım diye 300- 400 bin TL parayı tek seferde 30 küsür yaşındaki tek bir futbolcuya verirken yüzlerce gencin spor yaptığı Darıca Nene hatun stadının sorunlarını 100-200 bin TL’ye çözmeyenler ben Darıca’ya hizmet ettim demesin!  
Buna çocuklar da inanmıyor artık…
Yedek kulübesinde sezon boyunca oturup 100-150 bin TL parayı cebine koyup giden futbolcuları transfer etmeyi başarı olarak görenler 4-5 tane yokluk içinde ayakta kalma mücadelesi veren amatör kulüplere destek vermeyi  gereksiz olarak görenlerin vicdan ve adalet duygularını çıkar ve menfaatler çevrelemiş olmalı ki hiçbir değişim olmadı.  
Yedek kulübesinde oturtmak için bir futbolcuya büyük paralar verip hem de kulüp içinde papazlık yaptıracağına kendi altyapından çıkardığın futbolcunu oturt, azda olsa onlar kazansın, sesleri solukları da çıkmaz. Oynayacaksa da onlar oynasın. Ne kaybedersin? 
Herkes hak ettiğini yaşar! 
Darıca Gençlerbirliği Arif Gülen başkanlığında bir değişim içinde… 
Siyasetten arındırılmış, siyasetin karşısında el pençe durmak yerine dimdik duran bir yapı var. 
Kulübün kaybolan itibarını yeniden kazandırma çalışmaları hızla sürüyor. 
Kurumsal yapı, samimiyet ve şeffaflık ilkesi Arif Gülen’li Darıca Gençlerbirliği Sportif A.Ş’nin kırmızı çizgisi. 
Geçen sezon yaşanan kaosların, artçı depremlerin etkisi kulüp içinde hala mevcut.
Bunların çözüme ve sağlıklı bir zemine oturtulması için biraz zamana ve desteğe ihtiyacı var. Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.  

BU KENTTE GEBZESPOR’UN DA HAKKI VAR
Gebzespor Başkanı Hüseyin Deniz yaptığı protokol ziyaretleriyle Gebzespor’un kaybolan itibarını, bu kentteki varlığını hatırlatmaya, hak ettiğini almaya çalışıyor. 
Kabul etmeseler de bu kentte bir Gebzespor gerçeği var.
65 yıllık bir çınar, süper lig takımlarında olmayan taraftar, 20 bine yakın stat kapasitesiyle futbola ve başarıya aç bir kent var.
Bu camia doğru yönetilirse, yönetim güven verirse her hangi bir ligde 3 maç peş peşe galibiyet aldığında anında 10 bine yakın taraftar önünde müthiş bir coşkuyla maçlar oynuyor.

Mor menekşeler yüzlerce insana isim, prim yaptırdı. İhaleler kazandırdı. Hak etmedikleri koltuklara oturtup büyük paralar kazandırdı.
Gebzespor’un kıymetini bilmek lazım.
Hakkını her yerde aramak lazım. 
İki lokomotif kulübün yönetimi de kendi bildiği yolda ilerliyor.  İnsan yönetmeyi ve futbolu bilen yöneticiler kulüp içinde emek harcayan aşçısından malzemecisine ve bütün futbolcularına kadar vaat ettikleri ödemeleri söz verdikleri zamanda yapmaları halinde iki kulüpte kalıcı başarılar elde eder. İşin özünde camialara güven vermek var. 
Güvenin ve samimiyetin olduğu her oluşum destek görür. Bazen insanlar için para her şey olduğu gibi  bazı durumlarda hiçbir şey de olamayabiliyor. Bu ince çizgiyi iyi yönetmek yöneticilerin bir numaralı görevidir. Diğerleri nasipte varsa zaten olur. Saygılarımla… 

Bu yazı toplam 4748 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Güven Çağlayan Arşivi