Tamamen kurutmak mı istyorsunuz ?

Tamamen kurutmak mı istyorsunuz ?

 

Bu kentin yeraltı kaynak suları, insani ihtiyaçların karşılanması için şimdilerde umut oldu. Keşke o umudu gerçekleştirecek reel bir durum da olsa.

Ama, olduğunu zannetmiyorum...

Çünkü, kentteki yeraltı kaynak suları, on yıllardır  sanayi tarafındahn bedel ödemeksizin kontrolsüzce kullanıldı. Hatta bazı sanayi kuruluşları, ''yeterince yeraltı kaynak suyu kalmadığı'' tespitini yaptığı için tesislerini başka bölgelere kaydırma girişiminde bulundu.

Hal böyleyken Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün kentin içme suyu ihtiyacını karşılamak için tükenmek üzere olan yeraltı kaynak sularına yönelmesi anlaşılır gibi değil...

Kaynak tüketimine yıllarca sessiz kal, sonra da tükenmek olan o kaynakların bulunduğu havzaların içme suyu ihtiyacına çare olacağını düşün.

Bu nasıl bir safdilliktir ?

Su ve Kanalizasyon İdaresi, Yuvacık Barajı ve Sapanca Gölü’nde su seviyesinin azalması üzerine elbette ki yeni kaynak arayışına girecekti. Ama, anımsanan bu kaynağın havzası yıllardır talan ediliyor, bunu nasıl bilmezler.

Kaldı ki, yearltı kaynak sularını sondajlama yöntemi kentimizi ve doğayı büyük bir tehlikenin içine atma riskini de beraberinde taşıyor. Yer altı sularının kuruması (kaldığı kadarıyla bile) doğaya geri dönüşü zor zararlar verebilir.

Yapılan işlem jeolojik bir faaliyet, ama bu konuda meslek odası yani Jeoloji Mühendisleri Odası'nın onayı bildiğim kadarıyla yok. Su ve Kanalizasyon İdaresi, tıpkı sanayicilerin yıllardır yaptığı gibi kontrolsüzce çekim yapıyor.

Bildiğim kadarıyla, havzanın su bilançosu çok eski verilere dayanıyor. İSU'nun yeni bilançoyu çıkartıp ona göre sondaj yaptığını sanmıyorum. Çünkü, bu yapıldığı takdirde, çok sayıda sanayi kuruluşuna yeraltı kaynak sularını kaçak olarak kullanmaları dolayısıyla yüklü para cezalarının kesilmesi lazım.

Buna  Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin gücü yetmez. Diyelim ki yetti, seçim öncesi AKP politikaları buna izin vermez.

Öte yandan, Jeoloji MühendisleriOdası İl Temsilcisi Niyazi Temizkan da, bu konuda farklı uyarıda bulunmuş. Dikkate alınır ya da alınmaz bilemem ama dikkate alınmazsa bir felaket yaşanabileceği öngörüsü var.

Temizkan diyor ki;

''İzmit yeraltı su havzasının 1967 yılında yeraltı suyu çekimine kapatıldı. Bunu dikkate almadan yapılacak su çekimi, önemli bir doğal kaynak olan yeraltı suyunun kullanılabilirliğini ortadan kaldırabilir ve yeraltı suyunu besleyen akiferleri kullanılamaz hale getirir. Doğal kaynak olan yeraltı sularının kontrolsüz bir şekilde çekilmesi sonucu  gerek doğanın, gerek insanların can damarı olan suya olan gereksinimimizi risk altına alacaktır.''

Temizkan, DSİ, bölge halkı ve meslek örgütlerinin ''jeolojik ve hidrojeolojik incelemeler'' doğrultusunda birlikte değerlendirme yapıp, kuyuların yeraltı suyuna açılıp açılmayacağına karar verilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Bilim insanları böyle diyor ama pek dikkate aldığı görülmeyen Su ve Kanalizasyon İdaresi  50 metreden 200 metreye kadar yerin altındaki suları çekmek için Arslanbey, Suadiye, Maşukiye  ve Karamürsel bölgesinde 80 civarında kuyu açmış bulunuyor.

 

Ne diyelim, bilisel uyarıya rağmen yok edin gitsin...

Bu yazı toplam 64 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi