İsmail Kadı

İsmail Kadı

TAKLASIZLIKTAN YORULDUM

TAKLASIZLIKTAN YORULDUM

 

Baba ocağımın dumanı tutmaz.

Çanlı kapımızdan giren yok.

Sofralar derlenip-toparlanmış…

Dağıldı obamız.

Markete düştü ayranımız.

Ete kesti koyunumuz, kuzumuz….

Köpeklerimizin sularına zehirler kondu.

Körüklü çizmelere kan doldu.

Hediyemiz olsun bizi bizden koparanlara….

 

İnsanlara hediye vermekten bir türlü bıkıp usanmadık. “Cep delik, cepken delik”. Delik delik olduk ama, bir türlü akıllanamadık.

Eline fırsat geçirenler, bu ülkenin insanlarının değerlerini yok etmekten kaçınmadılar. Peki eline fırsat geçiremeyenler ne yaptı? Seyretti…. Ya da aynı fırsatları yakalamak için taklalar attı. Haksızlık etmeyelim; takla atamayanlar da oldu. Ya beceremediler takla atmayı, ya da öğrencilik yıllarındaki beden eğitimi öğretmenlerinin yetersizliğinden kaynaklı takla atamama işleri!...

Taklacıları tebrik ederken, taklasızlara çok çalışmaları gerektiğini ve başarılar dilediğimi belirteyim.

Benim de bu konuda çok çalışmam gerektiğini biliyorum!..

Yıl başı tatili, bayram tatili, yarıyıl tatili, böyle ülkeye canım kurban olsun.

Ali yat, yat uyu,

Ali uyu, uyu yat.

ABC’miz hala böyle mi başlıyor bilemiyorum ama, yatmaktan, uyumaktan yoruldum.

Şikayet ettiğime bakmayın, halimden memnunum. Uyuyarak, yatarak para kazanmak hiç de fena değil!... Hem ne eğitim derdi, ne öğrenci sorunları başımı ağrıtmıyor.

Yetkililer eğitim sorunları ile uğraşmayın. Okulları tatil edin gitsin. Sorun borun kalmaz!.

Öğretmenler ne iş yapıyor ki?  Bence maaşları yarıya indirilmeli! Beğenmeyen çeker gider. Beğeneceği iş yapsın. Ek iş yapsın… Cuma pazarında limon, Salı pazarında çorap satsın!...

Dizilerden arta kalan zamanlarımda ağlamalarımı biriktirdim. Bu gece ağlayacağım dövülenler için, dövülerek öldürülenler için. Ve diğerleri için… Hem de geberene kadar…. Ya sen!

Dünyadaki bütün yalnızlıkları topluyorum, bir ben etmiyor…

İçimdeki çocuksu kıpırtılar yavaş yavaş tükeniyor.

Aşk bedeni yormamalı….

Taklasızlıktan yorularak yaşıyorum

Ya siz?...

 

 

 

Bu yazı toplam 883 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi