Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

SUR-İ-YE

SUR-İ-YE

Emekli Ahmet amca, memur emeklisi...

Yıllarca çalışmasının sonucu, hepi topu otuz beş bin TL tazminat aldı. 

Birazını borcuna,harcına verdi.

Geri kalanını da ev almak için peşinat olarak kullandı. 

Toki konutlarından kuraya girdi, birkaç kere ama çıkmadı. 

Sonra emlakcıların elinde,

satılık Toki konutları olduğunu öğrendi. 

Gitti, seç-beğen seçenekler sundular ona.

Kendisine çıkmayan konutlardan, emlakçılarda nasıl bu kadar çok olduğunu anlayamadı.

Ancak nedenini kurcalayamadı

Nihayetinde kesesine uydurmaya çalışarak,  bir ev seçti. 

Yirmi beş bin TL sini peşinat vererek, bir ev satın aldı çok şükür. 

Beş yıldır ödüyor

Daha on beş sene ödeyecek. 

Aldığı bin üç yüz TL emekli maaşının yaklaşık bin TL si, evin borcuna gidiyor. 

Belirli periyotlarla ödenen vergiler hariç...

Emlak vergisi, çöp vergisi vs...

Altı ayda bir, aylık ödemesi tefe-tüfeye göre artıyor tabi.

'Az artıyor, ne yapalım ev sahibi olmak kolay değil' diyor sorana.

'Allah devletimize zeval vermesin' diye ekleyerek...

Ahmet amca, bin üç yüz TL'lik maaşının,  geri kalan üç yüz lirasını da elektrik,su, doğalgaz a veremiyor.

Faturalarını kızı ödüyor

Şanslarına, ev güney cephede olduğu için,  kışın doğal gaz açmıyorlar.

Doğal güneş ısısı yetiyor ısınmalarına.

Çok soğuk olursa, binde bir açıyorlar doğal gazı.

'Güneş bize kıyak geçiyor' diyor gülerek. 

Hiç soğuk olmuyormuş evleri, şanslarına...

Bu arada , evde beş nüfuslar...

Biri bedensel engelli, iki kızı evde.

Mücbir sebeplerden dolayı çalışamıyorlar.

Bir de torun var, lise bire giden...

Engelli kız,  malulen emeklilik için iki kez başvurmuş ancak olumlu bir sonuç alamamış. 

Bir daha başvurun demişler. 

'Benden çok daha sağlıklı olanları gördüm,  onlara maaş bağlandı. Bana niçin bağlanmıyor? Anlayamıyorum!'

Diye sorguluyor yıllardır. ..

!!!!!!!!!!

Sözün kısası efendim;

Benim ülkemde, yaklaşık 3.000.0000 emekli var.

Ve Ahmet amca,  maddi olarak içlerinde iyi denilenlerden.

Borç, harç,  yardımlarla yaşıyorlar. 

Aslanın kapıp kaçtığı ekmeğin peşinde, işsiz dolaşan üniversiteli gençlerimizi saymadık.

Ve bir çok işçinin durumunu da...

Asgari ücretin ne kadar olduğunu yazmaya gerek bile yok.

İnce hesaba gerek yok, kaba hesabın içinden çıkamadım. 

Ahval böyle...

Şimdi soruyorum;

SURİYELİ LERE VATANDASLIK VERİP , NASIL BAKACAKSIN?

Bu yazı toplam 1101 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NOKTA

03 Nisan 2024 Çarşamba 07:02

SEÇ

27 Mart 2024 Çarşamba 07:00