Niyet okumayı pek severiz.

Her konuda ahkam kesmeye meraklıyız.

İlgi yelpazemizin geniş oluşundan olmalı.

Gazeteci kulağı delik insan klişesinin beyinlere işlendiğinden mi yoksa siyasetle mecburen haşır neşir oluşundanmı.

Bu konu çok tartışma götürür.

Çünkü ne zaman sokaktaki insanın düşüncesini öğrenmeye kalksak sokak bizim nabzımızı tutmak ister.

Ne zaman sokağı sorgulasak sokak bizim ağzımızdan laf almaya kalkışır.

Aslına bakarsanız sohbetler bu şekilde başlar dialoglar bu şekilde kurulur.

Tabiki bu işte iki tarafında çıkarı vardır.

Biz onların bakış açısını öğrenir kamuoyunu  haberdar ederiz.

Onlarda bizim söylediklerimize bazı eklemeler yapar dost sohbetlerinde, kahvede, arkadaş çevrelerine aktarır.

Sadece bununla  sınırlı kalmazlar.

Kaynak göstermeyi ihmal etmezler.

“Filanca kişiyle sohbet ettim, iş tamam bizim parti ile diğer parti hükümeti kuracakmış.”şeklinde yorumlar yapılır.

Elbette filanca ağabeyin söylediği çıkmazsa dünyanın sonu değil.

Bir süredir sokak ne düşünüyor diye önüme gelen herkesle sohbet etmeye çalışıyorum.

Ne istediklerini, ne düşündüklerini anlamak istiyorum.

Laf olsun diyemi konuşuyorlar yoksa inanarak mı söylüyorlar.

Sonuç şu sokak AKP-CHP koalisyonu istiyor.

Tabiki bunun karşısında AKP-MHP koalisyonu isteyenler az değil.

Herkesin kendisine göre sağlam bir gerekçesi var.

Kimi huzur peşinde, önemli bir kesimde ekonominin bozulmaması derdinde.

Kürt meselesi ancak bu koalisyonla çözülür diyenler de az değil.

Bazı insanlar da “ben yaptım oldu” dönemi kapanması istiyor.

Herkesin beklentisi farklı.

Benim düşüncemi öğrenmek isteyenlere gelince sokakla aynı düşüncedeyim.

Ama önemli bir farkla...

Ben diyorum ki sokak istedi diye alel acele koalisyon kurulmaz.

Seçmenin baskısı ile siyasi evlilik yapılmaz.

Seçmene şirin gözükmek için onca yanlış işin üzeri kapatılamaz.

Öncelikle şunu anlamamız gerekir.

Siyasi iktidarlar toplumu hizaya getirmek için kurulmaz.

Halkı dizayn etmek yeni nesil yetiştirmek için hiç kurulmaz.

Vatandaşın vermiş olduğu dört yıllığına ülkeyi yönetme yetkisi dışında olur olmaz işlerle toplumun huzuru bozulmaz.