İsmail Kadı

İsmail Kadı

SAVAŞ YALANLARI...!

SAVAŞ YALANLARI...!

 

 

Demokrasilerde en önemli karar verici makam halktır.

Cumhurbaşkanını, parlemento üyelerini, belediye başkanlarını, muhtarları ve seçimle bir yere gelen herkesi halk seçer.

Öyle ise halka doğru bilgileri vermek onun doğru karar vermesinde önemli bir etkendir.

Halktan doğruları gizlemek en ağır insanlık suçlarından biri sayılması gerekmez mi?

Habercilerin ve görüntüleme yapan görsel fotoğrafçıların sağladığı veriler halkın savaşlar konusunda doğru kararlar verme konusunda yeterli olabildi mi?

Bir tarafta ekonomik sıkıntılar diğer tarafta savaş çığlıkları...

Bize ve topluma dayatılan gelecek bu olsa gerek.

Hangisini seçmek daha gerçekçi olur.

İnsanlar gırtlağına kadar borçlu.

Pek çok insan ne yapacağını bilemez durumda.

Sokakta yürürken insanlar birbirinin yüzüne bakmıyor bile.

Biz nasıl bu duruma geldik veya getirildik.

Yaşanan bu tablonun sorumlusu kim veya kimler olduğunu sorgulamalıyız.

En önemli ve de en öncelikli konularımızı bile konuşamaz olduk.

Özgün ve sıradışı olanı dışlayıp vasat olana değer vermek!

Sıradan olmayı güvenli saymak!

Köhne değerleri baştacı yapmak!

Çabuk yılarak, kolay kanarak kendi değerinizi kendiniz biçiyorsunuz.

Bu tuzaklara düşmekten kurtulmanın bir yolu olmalı.

Değerler sistemini yeniden gözden geçirmek çok zor değil.

Yanı başımızda kazananı olmayan kirli bir savaş sürüyor.

Cumartesi sabahı güne başladığımızda ABD, İngiltere, Fransa üçlüsü tüm uluslararası kuralları ihlal ederek Suriye’ye saldırdı.

Yine bildik yalanlar söylendi ve söylenmeye de devam ediyor.

Neydi bu yalanlar;

Sivillere karşı kimyasal silah kullanıldığı iddiası var.

Biz bu kirli iddiaları yıllar önce Irak’da da dinlemiştik.

Saddam Hüseyin’in kimyasal silah ürettiği öne sürülmüştü.

Yine aynı kirli ittifak yalanlarla önce Irak’ı mahvetti.

Daha sonra Libya’yı paramparça etti.

Ortaya çıkan tablo Irak’da 1 milyon insan öldürüldü, bir o kadar kadına tecavüz edildi.

Irak’ın yer altı ve yer üstü kaynaklarının tamamı yağmalandı.

Irak’ta kimyasal silah var diyen bu yalancı guruh ABD-İngiltere ve Fransa daha sonra kimyasal silah bulamadıklarını itiraf etti.

Bugün aynı yalanları tekrar dinliyoruz.

Bu yalanlar yarın bize yönelmeyeceğinin garantisi yoktur.

Öyle ise yalancıların değil mağdurların ve mazlumların yanında olmalıyız.

Bir başka önemli konu islamcılar bu defa da kimlerle saf tuttuğu net bir şekilde görüldü.

Demek ki, onca sözün karşılığı yok sayıldı.

Suriye halkı emperyalist ABD, İngiltere, Fransa tarafından bombalanırken “iyi oldu” diyebilen islamcılarla karşılaştık.

Fazla söze gerek yok herşey gün gibi ortada.

Bu yalanların arkasında gizlenenler ve de bu yalanlara destek verenler tarih önünde sorumlu olacak.

Bu yazı toplam 9877 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi