İsmail Kadı

İsmail Kadı

MUHALEFET DEMOKRASİLERDE OLUR...!

MUHALEFET DEMOKRASİLERDE OLUR...!

 

Bütçe hakkı önemli bir vatandaşlık görevidir.

Demokratik parlementer sistemde  yürütme organı her yıl sonunda bir sonraki yılın bütçesini hazırlar ve meclisin denetimine sunar.

Yerel yönetimlerde de merkezi hükümette de aynı uygulamalar yapılır.

Denetim görevini vergi veren yurttaşlar adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan milletvekilleri yerine getirir.

Belediye meclislerinde ise, belediye meclis üyeleri bu görevi yapmakla yükümlüdür.

Önce plan ve bütçe komisyonu ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna hazırlanan bütçe sunulur.

Bizim seçtiğimiz vekiller bizden toplanan vergilerin nereye harcandığının denetim görevini yerine getirir.

Normal şartlarda demokratik parlementer sistemde olması gereken önemli bir iç denetim uygulamasıdır.

Önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Bütçe görüşmelerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2018 yılı bütçesi için yaptığı konuşmayı izledim.

Öncelikle şunu belirtmeliyim, bugüne dek izlediğim en sönük genel bütçe görüşmesiydi.

Nerede o eski bütçe görüşmeleri dedim...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının içerisinde “Adil ekonomik düzen” ve “ne ezen ne ezilen hakça bir düzen” söylemi geçmişteki bütçe tartışmalarını hatırlattı.

Kılıçdaroğlu’nun bir saatlik konuşmasının sadece 20 dakikası ekonomi ağırlıklıydı.

Geri kalan bölüm de Reza Zarrab, Man Adası, Filistin, dış politika ve Ataşehir Belediyesi hakkında eleştirilerde bulundu.

Her konuda görüş beyan eden MHP Lideri 2018 bütçesiyle ilgili tek kelam etmedi.

Hükümet adına konuşan Başbakan ekonominin %11 büyüdüğünü söyledi!

Her vatandaş haklı olarak büyüyen bu ekonomiden pay talep etme hakkı var!

Bir başka önemli gelişme İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Sen Bittin” sözleri oldu.

Hiç bir demokratik rejimde Adalet ve İçişleri Bakanları ne ülkenin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanına ne de bir yurttaşa “sen bittin” diyemez...!

Biri bu ülkenin her yurttaşının canını, malını korumakla görevlidir.

Diğeri Adalet Bakanı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin her yurttaşının hakkını, hukukunu korumakla yükümlüdür.

Bu skandal sözlerin ardından bilelim ki biten Anamuhalefet Partisi Genel Başkanlık makamı değildir.

Bu ülkenin demokratik kurumları ve yurttaşların güvenceleri tehdit altındadır.

Umarım bu ülkenin yargısı, mahkemeleri yapılan bu talihsiz ve tehditkar açıklamaların gereğini yerine getirir.

Bu yazı toplam 1206 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi