Mide yanması için içilen süt ülseri arttırabilir

Mide yanması için içilen süt ülseri arttırabilir

Toplumun yaklaşık yüzde 10’unun, hayat boyunca herhangi bir dönemde peptik ülser (mide iç zarında ya da bağırsakta oluşan yara) hastalığı geçirdiği tahmin ediliyor.

Ülserin bazen hiçbir belirti vermeden kanama ve delinme gibi durumlara neden olabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Gülçin Polat, “Ülser tedavisi için önerilen bazı kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek fayda yerine zarar verebilir. Özellikle sonbahar ve bahar aylarında sıklığı artan ülser belirtileri fark edilir edilmez bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı” dedi.

 

Peptik ülser (mide iç zarında ya da bağırsakta oluşan yara), günümüzde ilaçlarla ve alınacak bazı önlemlerle tamamen iyileştirilebilen bir hastalıktır. Peptik ülserin erkeklerde daha fazla görüldüğünü söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Gülçin Polat, “Bu konudaki oranlar erkeklerde yüzde 11-14, kadınlarda ise yüzde 8-11 civarındayken, genel olarak yaş ilerledikçe peptik ülser görülme sıklığı da artıyor” açıklamasında bulundu.

 

Uzun süre aç kalmak ülser sebebi

Ülserin ortaya çıkmasını kolaylaştıran bazı faktörler arasında dengesiz ve sağlıksız beslenme düzeni, aşırı tuz tüketimi, besinleri az çiğnemek, uzun süre aç kalmak, uykusuzluk, yorgunluk ve stresin olduğunu vurgulayan Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Gülçin Polat, “Ülserin en sık görülen bulgusu, karnın üst kısmında göğüs kemiğinin alt ucu ile göbek arasında genellikle avuç içiyle ifade edilen bir bölgede hissedilen künt bir ağrıdır. Ağrı, ezilme, kazınma ve yanma şeklinde olabilir, hatta geceleri uykudan bile uyandırabilir. Aç kalma sonrasında başlayabilir. Mide ülseri olan hastalarda ağrı yemek sonrasında artma gösterebilir. Şişkinlik, gaz yakınması daha belirgindir. Ayrıca iştahsızlık, bulantı, şişkinlik ve sık acıkma da ülser belirtileri arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

 

Günümüzde ülser tedavisi başarılı bir şekilde yapılabiliyor

Ülser benzeri mide yakınmalarıyla doktora başvuran hastalarda kullanılacak tanı yönteminin, ülserin direkt olarak görülerek teşhis edilmesine ve gerektiğinde doku örneği alınmasına imkân veren endoskopi olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Gülçin Polat, “Ülser tanısı konulan hastada tedavide ilk basamak mide asidinin azaltılması olur. Asit salgılanması baskılandığında hastalığa yol açan, asit ortamda aktif hale gelebilen bir enzim olan pepsin de inaktif edilmiş olur. Günümüzde mide asit salgısını güçlü bir şekilde baskılayan ilaçlar sayesinde ülser tedavisinin çok başarılı bir şekilde yapılabiliyor. Cerrahi tedaviye ise ancak kanama, delinme, penetrasyon gibi komplikasyonlar geliştiğinde başvurulur” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.