Lütfen dikkat !

Lütfen dikkat !

 

 

AKP’nin seçim mitingi yaptığı çok sayıda ilde bir gerginlik hakim oluyor. O illerde yasal olmayan biçimde OHAL uygulamaları yaşanıyor.

Hükümet olan siyasal anlayışa biat etmeyenler, eleştirenler ya da cepheden karşı çıkanlar, ‘’darbe planlıyorlar’’ diye emniyet ve yargı içinden tasfiye etmeye çalışılan paralel yapının 10 yıldır mutlak kontrolünde olan polis teşkilatı eliyle derdest ediliyor.

Üniforma giydirilen kadrolar ne anayasa ne de yasa tanıyor. Yüzlerce insan ‘’önleyici gözaltı’’ uygulamasıyla baskı altına alınıyor. Siyasi parti il merkezleri basılıp üyeleri hukuk dışı biçimde bazen koluna girilerek bazen de sürüklenerek polis merkezlerine götürülüyor.

Daha önce Muğla ve İzmir’de, son olarak da Çanakkale ve Edirne’de yaşananlar bölge ve ülke insanının belleklerindeki tazeliğini koruyor.

Ama, ne yapılırsa yapılsın, demokratik gelenekler açısından ciddi birikime sahip olan, her türlü baskıya rağmen yüzünü aydınlanmadan yana dönmekten vazgeçmeyen bu kentin halkı, provokasyona gelmeyecektir.

Bilinmelidir ki;

Kent halkının bir bölümü, yarın ‘’kabadayılık üslubunun hakim olacağı’’ ve kürsüsünden esip gürleme mesajlarının çıkacağı mitinge, ellerinde AKP ve Türk bayraklarıyla katılacaktır, bu haklarıdır.

Ama, önemli bir bölümü de katılmayacaktır. Belki de, sadece katılmamakla kalmayıp anayasal haklarını kullanarak, önceden izin almaksızın barışçıl eylemlerle AKP mitingine katılacak genel başkanlarının kente gelişini protesto edecektir.

Bu da onların hakkıdır.

Bunların hepsi olasıdır ve tamamı demokratik yaşam içinde karşılığı bulunan işlerdir. Bu konuda hazımsız gerek yoktur. Elbette ki birileri sizi eleştirecek, elbette ki çeşitli sıfatlandırmalarla anılmanızı sağlamaya çalışacak.

Birilerinin ellerinde ‘’hırsız var’’dövizleri taşıması, eğer hırsız siz değilseniz neden rahatsız olasınız ki ?

Birilerinin ‘’diktatöre boyun eğmeyeceğiz’’ dövizi taşıması, eğer kendinizden ve demokrasiye olan inancınızdan şüpheniz yoksa sizi neden rahatsız etsin ki ?

Eğer bunlardan rahatsızlık duymayacak iseniz emrinizdeki kolluk kuvvetleri neden sizin gibi düşünmeyenlere saldırsın ki ?

Neden gerilim yaşansın, TOMA’lar devreye girsin insanlara su ve renkli su sıksın, insanlar yoğun gaz saldırısı altında kalsın ki ?

Neden insanlar demokratik hakkını kullanırken polisin silahından çıkan gaz kapsüllerinden kendini korumak ihtiyacı hissetsin, Koruyamazsa neden yaşamsal tehlike içine girsin ki ?

İşte, bütün bur sorulara cevap verilemiyor, veremezler de…

Kendi eliyle ötekileştirdiği insanlarla uzlaşma şansını tamamen kaybeden iktidarların bulanık suda balık avlamaları bilinen bir durumdur. Ama bu kalıp, ülkemin ve kentimin halkına uymaz.

Gelişmeler, bir dönemin sonunun geldiğini, yeni bir döneme girileceğini işaret ediyor. Akıl ve bilimin gösterdiği yolda kesintisiz mücadele edenlerin kazanacağı yeni bir dönem. Köklü değişimleri, tarih şeridini geriye saranlar değil, devrimciler gerçekleştirir.

 

Buna ulaşmak için, provokasyona gelmemek için lütfen dikkat ve sabır !..

Bu yazı toplam 91 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi