Yeni bir yıla girdiğimiz ilk saatlerde vahşi bir saldırıyla güne başladık.
Terör saldırıları günlük yaşamın bir parçası haline geldi.
Aşağılık katiller sürüsü, kutsal dinimizin adını kullanarak katliam yapanları lanetliyorum.
Katledilen insanların acısı yüreğimizi yakmaya devam ederken yeni acılarla güne başladık.
Yeni yıl kutlamasında suçsuz insanları öldürmekten daha kötü bir suç olabilir mi...!
Geçtiğimiz pazar günü, gün ortasında saat:15:00 sıralarında işten eve gittiğim sırada Osman Yılmaz Mahallesi, Millet Caddesi üzerinde iki sarıklı, cübbeli genç elektrik dağıtım şirketine ait trafolara “Ey Müslümanlar yılbaşını kutlamayın” afişlerini yapıştırıyordu.
Bu konuyla alakalı 28 aralık günkü gazetemizde köşe yazımı yazmıştım.
Demek ki, bazı uyarılar önemsenmiyor, ciddiye bile alınmıyor.
Biz bütün bu saldırıları, tehditleri takip etmeye devam edeceğiz.
Bundan daha vahim bir durum sosyal medyada atılan tweetler oldu.
Her kim ki, “Yeni yıl kutlaması ile ilgili düşmanca tahrik edici azmettirici paylaşım yapmış, basın yayın, televizyon ve sosyal medya aracılığı ile bunu halka ifşa etmiş veya tahrik etmişse sorumluluğu vardır.
Bu durum birlikte yaşama irademizi ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Benim yaşam biçimime hiç kimse ayar veremez, müdahale edemez.
İçerisinde ölüm dahi olsa asla teslim olmayacağız!
Tekrar yineliyorum, sokaklarda cübbeli, sarıklı dolaşan kişiler sadece yıl başı ile ilgili tehditleri sınırlı değil.
Modern insanların yaşam biçimlerini değiştirmeye yöneliktir.
Gebze’nin en yakın köylerinden biri olan Denizli Göleti’nin çevresinde eğitim kampı olarak kullanılan cübbeli sarıklı kişilerden diyanet işleri bilgisi olup olmadığını sormuştum.
Henüz bu sorumun yanıtını almış değilim.
Bizim gördüklerimizi, bizim tanık olduğumuz konuları kent yöneticileri acaba görmüyor mu?
Sendikacı, sivil toplum yöneticisi, siyasi parti temsilcisi  düşüncelerini açıklayamaz hale geldi.
Bu dönem de en rahat hareket eden kesim ise;  Atatürk’e, Cumhuriyet’e, Demokrasi’ye, İnsan Haklarına küfür edenler oldu.
Üç kuruşluk menfaat için bu alçaklıklara göz yumanları asla affetmeyeceğim...!
Ayrıca bu tür iğrenç saldırıların ardından hemen yayın yasağı getirilmesi insanların gördüklerini, yaşadıklarını konuşmasını engellemeye yöneliktir.
Unutmayalım ki, bu gün sokakları terörize edenler yarın kapı kapı dolaşarak bu meczuplar evleri kontrol edebilir...!
Bu durum doğrudan yaşam biçimimize, demokratik geleneklerimize yapılan sindirme ve saldırma operasyonudur.
Artık söz bitti, yazı bitti, şimdi mücadele etme zamanıdır!
Yarın hepimiz için geç kalınmış olur.
Artık hamaset dolu sözler duymaktan yorulduk!
Korkunun ecele ve ölüme faydası yok.
Tehditler, ölümler  artık hiç bir işe yaramadığını son kez tanık olduk.
Bu fotoğraf bize şunu gösteriyor;
Sessiz kaldığın sürece hepimizin başına bu tür ölümler ve saldırılar kaçınılmazdır!
Zor ama gerçek olan budur!