Türkiye insanı, 24 Ocak 1980 ekonomik kararları sonrası uygulamaya koyulan serbest piyasa ekonomisi gereği, aldığı her hizmetin bedelini fazlasıyla ödüyor.

Yani, sosyal devlet yerine vatandaşına hizmetkar devlet olmanın bedeli yine vatandaşın cebinden çıkıyor, hem de oluk oluk para olarak.

Halk dilinde, bu duruma ‘Kaz gibi yolunmak’ deniliyor. Evet, ülkem halkı on yıllardır kaz gibi yolunuyor ama sosyal devlet kavramı unutturulduğu için ‘’Ne yapalım canım, kullanıyorsak ödeyeceğiz tabi’’ diyerek, adeta kendi kendini soyan hırsıza dönüştürülmeyi kabul ediyor.

Devlet adına yeni bir yatırım mı yapılıyor, hemen kullanım bedeli de belirleniyor. Vatandaş, bu yeni yatırımı kullanırken kaç para ödeyeceğini daha kullanmadan görüyor ve belki de o yatırımı kullanmak zorunda bırakılıyor. Yani, rızası dışında cebinden para alınmasına bile ses çıkaramıyor.

O yüzden de, kaz gibi yolunuyor…

Bu yolunmada, yeni köprümüzün de payı büyük olacak gibi. Proje ilk kez gündeme geldiğinde önce maliyeti olacağı yansıtıldı. Ardından, teknoloji harikası ve dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüleri arasında dördüncü sırada yer alacağı.

Hemen sonra da, vatandaşların bu köprüyü kullanırken ödeyeceği geçiş ücreti geldi. Çünkü, deklere edilen ücret dudak uçuklatan cinstendi.

İstanbul-İzmir ulaşım süresini 9 saatten 3.5 saate indirecek Gebze Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi’nin en önemli bölümünü oluşturan Osmangazi Köprüsü’nün geçiş ücreti 35 dolar + KDV yani 121 TL olarak duyurulmuştu.

Yolunacak kazlar, bu tespite de pek ses çıkartamadı ama bu kez karnından konuşmaya başlayanların sayısı oldukça yüksekti. Homurtular, zaman içerisinde arttı ve de geçiş ücretinin aşağıya çekilmesi çalışmalarına başlandı.

Biraz seçim ölçekli başlatılan bu çalışmanın, bugünlerde olgunlaşma aşamasına geldiğini öğreniyoruz.

Yani, halkını kaz gibi yolamayacağını anlamak zorunda kalan ilgili ve yetkililer,

köprü geçiş ücretini  yüzde 25 oranında düşürmenin planlamasını yapmış bile. Açılmadan yapılacak bu indirim sonucu, geçiş ücreti, 90-91 TL’ye kadar gerileyecek.

252 metre kule yüksekliğe, 35.93 metre tabliye genişliğe, 1.550 metre orta açıklığa ve 2.682 metre uzunluğa sahip olacak köprü 30 Haziran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılacağı törenle açılacak.

Halen körfezi dolaşarak 2 saat, feribot ile ortalama 1 saat olan Körfez geçiş süresi ortalama 4 dakikaya inecek. Bu, hem zamandan hem de yakıttan tasarruf sağlanması anlamına gelecek.

Öyleyse, bunun bir de bedeli olacak.

Ama, o bedel, vatandaşı ‘yolunacak kaz gibi gören’ bir anlayıştan hareketle belirlenmemeli.

Dediler, dedik ve birileri de sanki dinledi.

Şimdilik kaydıyla o geçiş ücreti biraz da olsa düşürüldü. Hemen bayram tatili geliyor, bu köprüden de geçişler ücretsiz olacak.

Daha sonrası mı ?

İşte onu bilen yok. Bakarsınız yeni fiyat ayarlaması hemen bayram sonrasına denk getirilebilir.

Ne de olsa sesimiz çıkmıyor,

Çıkarsa da bastırılıyor,

Bastırılamasa da duyulması engelleniyor.