İnsanlığın unutulduğu bölge

İnsanlığın unutulduğu bölge

 

 

Sur, Cizre ve Nusaybin, yaklaşık 2 aydır bölgede ve ülke genelinde acının adresi olan yerler.

Kimin, nasıl öldüğü ya da öldürüldüğünden bağımsız olarak insanlarımızın yaşamını yitirdiği yerleşim alanları olarak anılması, içimizi acıtıyor.

Kan dondurucu son iddia Cizre’den geldi.

Bir evin bodrumunda mahsur kalanlardan hastaneye kaldırılamayan 4 kişi yaşamını yitirmiş.

Bu arada, güvenlik güçleri söz konusu binayı bombalamaya devam ettiği için mahsur kalan kişilere ulaşılamadığı da en ciddi iddia.

Duyunca, gerçekten kanım dondu.

Asker ölüyor, polis ölüyor, sivillerden genci, yaşlısı, kadını ölüyor. Bölgede sürekli bir savaş hali var.

Kısaca, insanlığın unutulduğu bölge olarak anılmaya başlandı Güneydoğu.

Peki, ne amaçlanıyor dersiniz ?

Bence, hükümet de, PKK’de güç gösterisi yapmanın peşinde. Hükümet, ‘’Ben devletim, terör örgütü teslim olacak, başka yolu yok’’ demeye gelen tavrını kararlı biçimde sürdürüyor.

PKK ise ‘bölgesel desteklerle yaratılan gücünü’ ortaya koyarak, siyasal ve sosyal çıktıları olması beklenen, bölgenin yeni restorasyonuna da birebir uyum sağlaması söz konusu olan ‘’özyönetim ilanlarını gerçekleştirme’’ yolunda daha sık adımlar atmaya çalışıyor.

Adına ne derseniz deyin, ister ‘özyönetim’ isterse ‘özerklik’. Söz konusu olan y6eni bir federatif yapılanmadır. Yani, Türkiye Cumhuriyeti, 1923 sürecinden sonra oluşturduğu Misak-ı Milli’den vazgeçip, otonom yapılanmaların topraklarında yeşerdiği bir coğrafyaya dönüştürülmek isteniyor.

Bunun, çeşitli nedenleri vardır, üzerine tartışılır ya da uğruna savaşılır. Tercih meselesidir.

Ama, bölgede, bu karışıklık esnasında insanlık unutuldu. Bölge insanı iki taraflı baskı altında ne yana gideceğini bilemez durumda. Hergün çocuğu ve yaşlısı ölümü tadıyor.

Bu durum, gerçekten de kan dondurucu…

Sorunu çözen bir politika, bu kanın donmasını durdurabilir. Bölge insanı, ülkenin bütününde olduğu gibi kardeşlik duyguları içinde yaşayabilir. Bu yolla duygusal kopuşun da önüne geçilebilir.

Ama, bunun için öncelikle, gizli faşizan politika gündemlerinden vazgeçmek gerek.

Cumhurbaşkanı’nın, kaymakamları topladığı zaman diliminde "Mevzuatı kenara koyun ve gerekirse belediyelerin araçlarına el koyun, devletin diğer organlarını kullanın" ifadeleri ülke siyasetine hakim olmaya devam ettiği sürece, kan donduruculuk hep gündemde olacaktır.

Gizli ajandanızda neler olduğu önemlidir.

Cumhurbaşkanı, bu sözleriyle ‘gizli faşizm dönemi anayasası ruhunu açıklamıştır bana göre.
İşte, bu yüzden, örgütlenip AKP'ye karşı mücadele etmek gerekir.

İşte bu yüzden bütünlük ve ortak mücadele önemlidir.

İşte bu yüzden boyun eğmemek gerekir.

İşte bu yüzden vazgeçilemez biçimde kardeşliği savunmak gerekir.

 

Geleceğimiz, birlikte yaşamayı, barışı, kardeşliği ve eşitlik duygusunu yeni bir yaşam kurgulamak için yaygınlaştırmaktadır. 

Bu yazı toplam 97 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi