CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu salı günkü Gebze mesaisine erken başladı.

İlk buluşma, Holiday Otel’de muhtarlarla ve sivil toplum örgütleriyle gerçekleşti.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’lilerden çok diğer bağımsız siyasi partili yurttaşlardan ilgi ve destek gördü.

Her siyasi partiye mensup muhtar, sivil toplum temsilcilerine “evet” ve “hayır”ın ne anlama geldiğini küçük ayrıntısına kadar anlattı.

Bu yüzden geleceğimizin oylanacağını söyledi.

İkinci buluşma ise saat 14:00’de Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

Hava güzeldi, gazeteden yürüyerek toplantının yapılacağı salona geçtim.

Giriş kapısında polisin almış olduğu güvenlik önlemleri sırasında karşılaşmış olduğum insanların pek çoğu CHP ile ilgisi olmayan ancak referandumda “hayır” oyu vereceğini söyleyen değişik kesimlerden tanıdıklar olduğunu gördüm.

Bu insanların arasında geçmişte AKP’ye oy veren insanlarda vardı.

Osman Hamdi Kültür Merkezi tarihi bir buluşmaya ev sahipliği yaptı dersem abartılı olmaz.

İzleyicilerin kalabalıklığından çok siyasi nitelikleri  ve kanaat önderi konumunda olmaları dikkat çekiciydi.

İlk kez aynı düşünce ve idealler için buluşan değişik kesimlerden insanlar tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak “hayır” için biraraya geldi denebilir.

O anda aklımdan geçen önemli bir konuyu yanımda bulunan arkadaşımla paylaştım.

Demek ki  insanlar referandum sürecinin getirecek olduğu sıkıntıların farkına varmış olmalı.

Her yaştan, her düşünceye sahip geniş bir “hayır” koalisyonu giderek büyüyor.

Korku duvarları birer birer yıkılıyor. 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu sade ve yalın bir dil kullanarak  kimseyi ötekileştirmeden 18 maddelik anayasa değişikliğinin ne getirip ne götürdüğünü tüm ayrıntılarıyla izleyicilere anlattı.

Tercih sırasına gelince onu da salonda bulunan insanlara bıraktı.

Tabi ki, bu durum katılımcılar için çok önemliydi.

Polemik siyasetinden uzak milli meselelerin konuşulduğu bir toplantı herkesin yüreğine su serpti.

Haklı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle bir eleştiride bulunmayı ihmal etmedi.

“Bu anayasa değişikliği neyi çözecek, yoksulluğu, işsizliği mi önleyecek.?

Hepimizin “hayır” demesi için önemli bir fırsat doğdu.

Bu fırsatı hep birlikte değerlendirelim en önemlisi “evet” demenin vebali büyüktür.

Çünkü tek kişiyi kontrol etmek imkansızdır.

Gelecek hepimizin elleriyle yükselebilir veya daha büyük sıkıntılara sürüklenebiliriz.”

Bütün farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edelim.

Referandumda “hayır” demek hepimizi rahatlatacak

Biran önce normalleşmeye ihtiyacımız var.