Geçtiğimiz hafta hükümet büyüğümüz Bülent Arınç’ın söylediği sözler “yılın değil, yılların özlü sözü” oldu.

Bu sözler 13 senede AKP’nin iktidar koltuğunda yaptıklarını özetledi.

Türkiye’nin geldiği noktayı hatırlattı.

Bizim yazdıklarımızın haklılığı ortaya çıktı.

Aslında herkesin bildiği ancak yüksek sesle konuşamadığı konuyu bir iktidar yetkilisi dile getirdi.

Arınç “Biz % 50’ ye yakın oy alıyoruz, fakat geriye kalan kesim bize nefret duyuyor!” dedi.

Bu durumda “Türkiye yönetilebilir bir ülke olmaktan çıkıyor”diyor.

Bu hafta yaşananları şöyle bir özetlemek gerekirse; MİT Müsteşarı istifa etti, siyasete girmeye hazırlanıyor.

Sosyal medyada söylenen ve yazılanlar gelecekte fırtınalı günlerin yakın olduğunun habercisidir.

Anayasa mahkemesi yeni başkanını seçti.

Aynı gün yargıtay başkanı seçimi yapıldı.

Her iki yüksek yargı mensubu koltuklarına oturmadan geçmişteki söyledikleri sözler tartışılmaya başladı.

Yakın bir zamanda merkez bankası başkanı görevini bırakırsa şaşırmam.

Dolar beklentilerin üzerine çıktı.

Herkes kara kara düşünüyor.

Dolar borcu olanlar ciddi sıkıntı çekebilir.

Peki bizim gibi dövize dayalı, küçük ve orta ölçekli işletmeleri  sıkıntılı günler bekliyor.

Gelelim “iç güvenlik” paketine; grevler erteleniyor, protesto hakkı terör kapsamına alınıyor bütün bunlar bir günde olmadı.

Hatta silahların gölgesinde seçimlerin yapılmasından söz ediliyor.

Emekli, dar gelirli sessiz...!

Ana muhalefet CHP’nin durumu içler acısı!

Bu kadar yakıcı sorunlar ortada dururken CHP’li vekiller topu taca atma peşinde.

CHP İlçe Başkanı görevden alındı, hesapta bir ay içerisinde seçim yapılacaktı, kimse seçimi ağzına almıyor. Haydar Akar ve M.Hilal Kaplan durumdan memnun!

Çünkü Kocaeli’nde ön seçim yapılmayacak havası var!

Sanırım seçim döneminde CHP   örgütlerine ihtiyaç duymayacak!

7 Haziran seçimlerine kısa bir süre kaldı.

Yaşananların faturası ya kayyum yönetimine çıkacak veya Kaplan’a...!