YÜZDEKİ AĞRILAR TÜMÖR KAYNAKLI OLABİLİR

YÜZDEKİ AĞRILAR TÜMÖR KAYNAKLI OLABİLİR

Yürümede dengesizlik, yüzde ağrı, kulak çınlaması, burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı gibi belirtiler, kafa tabanı tümörlerinden kaynaklanabiliyor....

Yürümede dengesizlik, yüzde ağrı, kulak çınlaması, burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı gibi belirtiler, kafa tabanı tümörlerinden kaynaklanabiliyor. Hissedilen rahatsızlıkların farklı hastalıklarla karıştırılması ve kafa tabanı tümörlerinin erken dönemde belirti vermemesi ise teşhisi geciktirebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Akdemir, kafa tabanı tümörleri ve tedavileri hakkında bilgi verdi.

Her yaşta ortaya çıkabilir

Kafatasının koruması altında bulunan beyin, kafatasının alt kısmındaki deliklerden, sinirler ve omurilikle dışarıya doğru ilerleyerek, fonksiyonlarını yerine getirmektedir. Kafatası denilince daha çok üst kısım anlaşılmakla birlikte; burun, göz, kulak ve omuriliğe doğru inen bir yapısı da bulunmaktadır. Sinirler, damarlar ve omuriliğin bulunduğu bu bölgede ortaya çıkan rahatsızlıklar, gerek anatomik gerekse bölgesel açıdan karmaşık hastalıklardır. Her yaşta görülebilen kafa tabanı tümörleri, çocukluk çağında kraniofarenjiom, 30-40’lı, bazen de 50’li yaşlarda hipofiz tümörleri, menenjiomlar ve Schwannom şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Bu belirtileri önemseyin

Genellikle iyi huylu olan kafa tabanı tümörleri, gelişim hızı yavaş olduğu için erken dönemde genellikle belirti vermemektedir. İlerleyen dönemde özellikle yüzde şiddetli ağrı ile ortaya çıkan kafa tabanı tümörleri;

  • Çift veya bulanık görme
  • İşitme kaybı veya kulakta çınlama
  • Burunda akıntı veya tıkanıklık
  • Yürümede dengesizlik gibi belirtiler verebilmektedir.

Hissedilen rahatsızlıklar, farklı hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Hastalar bu şikayetler ortaya çıktığında ilk olarak göz ya da kulak burun boğaz doktorlarına başvurmaktadır. Kapsamlı bir nörolojik muayenenin ardından Bilgisayarlı Tomografi (BT), beyin tomografisi ve MR gibi radyolojik tetkiklerin ardından teşhis konulabilmektedir.

Leke ve benleri önemseyin

Kafa tabanı tümörleri arasında özellikle Schwannom’a ait nörofibromatozis adlı hastalıkta genetik geçişin etkili olduğu bilinmektedir. Genellikle beyin, kulak ve çevre sinirlerde gelişim gösteren Schwannom tümörleri bulunan hastalarının ciltlerinde et beni gibi yaygın benler ya da sütlü kahve gibi büyük lekelere sık rastlanmaktadır.

İleri teknolojiyle ameliyatlar daha güvenli

Kafatasının alt kısmında ortaya çıkan tümörler, anatomik olarak zor bir bölgede olduğundan uzman ellerde tedavi edilmesi gerekmektedir. Hastalık beynin kabuğunda olduğunda, kafatası kubbesi kaldırılarak bu kısma ulaşılabilmektedir. Ancak sorun kafa tabanında olduğunda yukarıdan aşağıya yol kat etmek beyinde istenmeyen etkilere neden olabilir. Teknolojinin ilerlemesiyle endoskopik olarak kafa tabanı tümörlerine; burundan, gözlerin arasından, kulağın içinden, boyun kısmından ve geniz bölgesinden beyne zarar vermeden girilebilmektedir. Koku alma, görme ve yüz hareketleri gibi sinirlerin cerrahi işlem sırasında hasar görmemesi için ameliyatlarda güvenliği üst seviyeye taşıyan nöromonitörizasyon ve nöronavigasyon gibi ileri teknolojilerden faydalanılmaktadır.

Bazı durumlarda ek tedavi gerekebiliyor

Ameliyatla alınan kafa tabanı tümörleri genellikle iyi huylu olduğundan ek tedaviye fazla ihtiyaç duyulmamaktadır. Ancak kafa tabanının derinliklerinde yer alan bazı oluşumlarda, örneğin ana şahdamarı bölgesinde yer alan tümörlerde Gamma knife, cyber knife ve LINAC tedavisi uygulanabilmektedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.