Hakan Atilla konuştu: Ne işim var burada bilmiyorum

Türkiye’nin çok yakından izlediği, New York’ta “Zarrab davası” olarak başlayıp, “Atilla davasına” evrilen davanın tek tutuklu sanığı, Mehmet Hakan Atilla ilk kez konuştu. Atilla, duruşmaya verilen kısa arada, salondaki gazetecilere “ne işim var burada bilmiyorum” dedi, suçsuz olduğunu söyledi.

Atilla, davanın 7'inci, Zarrab'ın ifadesinin 6. Gününde ilk kez gazetecilerle çok kısa sohbet etti. Gazetecilerin ilk sorusu, iki gündür Zarrab'a çapraz sorgu yapan savunma avukatlarının “performansı” konusunda oldu. Atilla, avukatlarından “memnun olduğunu” belirterek, “Bir düzen var ve o düzen içinde ilerliyor Savunmadan memnunum” dedi. Hakkında merak edilen bir başka unsur, sanık konumundaki Mehmet Hakan Atilla'nın kürsüye çıkıp ifade verip vermeyeceğiydi.

ABD'de sanıklar, isterlerse kendi mahkemelerinde hiç ifade vermeyebiliyorlar. Ancak kürsüye çıktıklarında, kendi avukatlarının yanısıra, Savcılık tarafından da çapraz sorguya girmeyi kabul etmiş oluyorlar. Atilla, henüz “ifade verip vermeyeceğinin” belli olmadığını, bu konuda karar vermediğini söyledi, ancak ifade için de kapıyı açık bırakmayı ihmal etmedi.

Atilla'nın kısa sohbetteki son sözleri ise, “sizin algıladığınızdan daha farklı bir ortam var burada” demesi ve “suçsuz olduğunu” tekrarlaması oldu. Atilla, ilk söylediği cümleyi tekrarlayarak sonlandırdı gazetecilerle sohbetini; “ne işim var burada bilmiyorum…”

KUZENİ GELDİ, YÜZÜ GÜLDÜ

Atilla, jürili duruşmaların başından beri yanlızdı; ailesinden kimse duruşmayı izlemeye gelmemişti. Bugün komşularının geleceğini ve salona gireceklerini duymuştu. Bir süre salonu inceledi. ancak komşular değil, başka bir süpriz vardı salonda.

Atilla'nın yaklaşık altı aydır ABD'de bulunan kuzeni, ilk kez salona gelmişti. Selamlaştılar, Atilla'nın duruşmanın başından beri son derece ciddi olan yüzü, kocaman bir gülümsemeyle kaplandı kuzenini görünce. Kuzeni de önce gülümsedi, ardından da göz yaşlarını tutamadı.

Adını sorduk, “bağışlayın, söylemek istemiyorum” dedi. Dikkatle, ama biraz da hüzünle, duruşmayı izledi, kimseyle konuşmamayı tercih etti.

CEKET YERİNE SÜVETER

Mehmet Hakan Atilla, Hakim Richard Berman'ın özel izniyle, duruşmaların başından beri salona takım elbise ve kravatla geliyordu. İlk günlerdeki gri takım elbisesinin yerine, önceki gün siyah bir takım almıştı. Atilla, dün ise ilk kez kravatsız ve ceketsiz, beyaz gömlek üstüne koyu gri bir kazakla duruşma salonunda yerini aldı.

ZARRAB'LA HİÇ GÖZ GÖZE GELMİYORLAR

Zarrab'ın ifade vermek üzere duruşma salonuna geldiği günden beri, Atilla ve Zarrab özellikle göz göze gelmemeye gayret ediyorlar. Zarrab, tanık kürsüsüne giderken, her seferinde Atilla'nın da oturduğu savunmaya ayrılmış bölümün önünden geçiyor. Ancak her geçişte, ne Zarrab Atilla'ya bakıyor, ne de Atilla kafasını yukarı kaldırıp, Zarrab ile göz göze geliyor.

SAVUNMANIN AMACI, ZARRAB'IN “GÜVENİLMEZLİĞİNİ” JÜRİYE GÖSTERMEK

Atilla'nın avukatlarının savunma stratejisinin ise, Savcılığın “yıldız tanığı” konumundaki Zarrab'ın “güvenilmez bir insan olduğnu” jüriye göstermek olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

zarrab'ın çapraz sorgusunu yapan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming bu amaçla Zarrab'ın hayatını adeta didik didik ediyor; Ebru Gündeş'le evliliğinden, Türkiye'deki magazin basınında yer alan haberlere, 17 Aralık'ta Türkiye'de tutuklanmasından, ABD'de hapishanede kaldığı dönemde gardiyanlara rüşvet vermesine, uyuşturucu kullanıp, gizlice cezaevine rüşvetle alkollü içki sokmasına kadar hakkındaki olumsuz her türlü unsur gündemde.

Savunmanın ayrıca, Zarrab'ın son derece küfürlü konuştuğu tapeleri ard arda dinletmesi de, “güvenilirlik” imajını iyiyden iyiye çökertmeyi amaçlıyor. Savunma, böylece Zarrab'ın Atilla'yı suçlayan ifadelerini de jürinin gözünde “güvenilmez” kılmaya çalışıyor gibi görünüyor.

Kaynak Sözcü