EN BÜYÜK RAKİBİMİZ KENDİMİZİZ

Yorum Haber/GÜVEN ÇAĞLAYAN

Biz rakipleri baskı altına aldığımızı düşünürken, aslında kendi takımımızı daha çok baskı altına alıyoruz. Rakip futbolcuların moral ve motivasyonunu bozmak yerine onların daha hırslı oynamasını sağlıyoruz.  Gebzespor yıllardır çok iyi hazırlandığı, müthiş tribünler yaptığı maçların dikkat ederseniz üstesinden gelemiyor.

Gebzespor’lu futbolcular sahaya çıktığında tribünlerin coşkusuna bakıyor ‘ hata yaparsam yanarım’ baskısıyla oynadığı için stres yapıyor. Birçoğu sorumluluk almaktan çekiniyor. Özellikle geriye düşülen maçlarda resmen bocalıyoruz. BAL ligi seviyesinde oynayan hangi futbolcu olursa olsun Gebzespor gibi süper lig seviyesinde tribün yapan taraftarlardan etkilenir. Kaldı ki; bir çok futbolcu hayatlarında ne böyle bir tribün karşısında oynamış nede şampiyonluk yükünü çekmiştir. Takımda 1-2 kişi hariç BAL ligi ve 3.liglerde şampiyonluk yaşayan bu stresi daha önce yaşamış futbolcu yok. O yüzden stoper, orta saha, forvet hattı hem kaliteli, hem de deneyimli en az 3 tane isimden oluşmalı. Deneyimli futbolcular abi görevi üstlenip sorumluluk almalı.   Gebzespor yıllardır hem rakipleriyle mücadele ediyor, hem de kendini strese sokup kendisiyle mücadele ediyor. Hep kaybediyor. Tam bu detay öncelikle çözülmesi gereken nokta. Rakip futbolculara sözlü, fiili müdahalelerde bulunmak şimdiye kadar Gebzespor’a bir şey kazandırdığını ben görmedim. Hatta her defasında rakip futbolcuların Gebzespor’a daha fazla bilenmesine neden oldu.  Demek ki bu yöntem doğru bir yöntem değil.  Birkaç kişi deşarj olacak diye iş işten geçtikten sonra olay çıkartmanın da kimseye faydası yok zararı var. Maltepe kalecisi tahrik etti doğru da Oğuz Başaran kaleciyi yakalasan ne olacaktı? Ona vereceğin en güzel cevap; atman yada attırman gereken goller olurdu. Gebzespor’un sana ihtiyacı var. 3-4 maç ceza alsan bundan kim zararlı çıkar? Gebzespor’un kaderi sizlerin elinizde. Kaybedilen hiçbir şey yok. Kaliteniz, neler yapabilecekleriniz ortada çıkın işi sahada bitirin. Sizden beklenen formanın, armanın hakkını vermenizdir. Futbolcu kovalamanız değil!

Ayrıcı ikinci önemli nokta şu; Gebzespor futbol takımı ve Teknik kadrosu psikolojik destek görmeli. Gerekirse bu işi profesyonel yapan isimler belli dönemlerde tesislerde seminer vermeli.

Gebzespor ikinci yarıda gerilimi yüksek maçlar oynayacak. Kartal Bulvar, Doğantepe, Beylerbeyi, Zaferspor, Beylikdüzü, Karasu maçları çok zor geçecek. Aynı şekilde rakipler içinde geçerli. BAL liginin boyu çok kısa, ilk yarıyı 4 puan farkla lider bitirip grup şampiyonluğunu başka bir takıma verirsek bu tamamen bizim hatamızdan kaynaklı olur. Temposu yüksek, diri, hareketli, adam eksilten, sorumluluk alan bir orta sahanın eksikliği net bir şekilde ortada. Ne olursa olsun. Gebzespor’un 10 numarası geride kalan 14 haftada en az 5-6 gol atıp 5-6 asiste imza atmalıydı. Batuhan ve Ufuk geleceği olan forvetler ancak ilerde sırtı dönük top tutamıyorlar. Kafa topu alamıyorlar. Adam eksiltme özellikleri yok.  Karambol golcüleri. Oraya çok net bir şekilde deneyimli, fark yaratan, iş bitirici bir forvet gerek.

 Ayrıca oyunu geride gözlemleyen, takımı ateşleyen işi bilen deneyimli stoperin eksikliğini hissediyoruz.

Gebzespor’un 3-4 yıl asla bozmaması gereken bir iskelet kadrosu var. 3.lige çıksa da, çıkmasa da 6-7 tane direk oynatabileceği genç maliyeti düşük deneyimli futbolcuları var.  Olurda bir değişim söz konusu olursa kadronun iskeleti asla bozulmamalı. Bu takım 2 yada 3 deneyimli kaliteli futbolcularla üst ligde de şampiyonluğa oynar. Gebzespor futbol takımı genç futbolculardan kurulu, baskıdan, sert eleştiriden etkilenecek düzeydeler o yüzden analizler, yorumlar acımazca olmamalı. Yol gösterici, değer katıcı, motivasyon arttırıcı olmalı. Gebzespor'a katkı verecek en iyi hizmet bu olur.