Grevde yalnızlaşma

Grevde yalnızlaşma

 

 

Grevde yalnızlaşmayı anlamak zordur.

O yalnızlaşma ne anlama gelir ?

O yalnızlaşma nasıl olur ?

Ve, o yalnızlaşma ne kadar sürer ?

Bunu anlayabilmek için, bir otomotiv tedarikçisi olarak Kartepe ilçesinde yakıt,hidrolik direksiyon hortumları ve klima sistemleri üreten Dytech fabrikasında çalışıp da, grev yapmak zorunda kalan (bırakılan) Türk Metal Sendikası üyesi 5 işçiye bakmak gerek.

O 5 işçi, tam anlamıyla ‘’garip bir grev’ yaşıyor.

Fabrikada toplamda 550 kişi çalışıyor. Bu işçiler, 3 dönem toplusözleşme imzalayan Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası üyesiydi. Bu sendika, yeni dönem için toplusözleşme görüşmelerini yürütmek için de bakanlıktan yetkisini aldı.

Ama, ne olduysa ondan sonra oldu.

Yetkinin tescili arkasında sendikal çalkalanma yaşanan işyerinde, işçilerin 545’i Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikası’na üye oldu.

Türk Metal bu, geri adım atar mı ?

Atmadı tabi ki ve elindeki yetkiye dayanarak işvereni toplusözleşme masasına çağırdı. İşveren ise fiili durumu dikkate alarak masaya oturmayınca bilinen yasal süreçler başladı ve Türk Metal yasal olarak hak sahibi olduğu dönem için grev kararı aldı. Karar, 15 gün önce sadece 5 üye işçiyle uygulamaya konuldu.

Sonrasındaki tablo içler acıtan bir durum…

O fabrikada çalışan Çelik-İş üyesi diğer işçiler, ‘’Bu grevi tanımıyoruz, biz çalışıyoruz’’ açıklaması yaptı. Hal böyle olunca, o greve de kimse sahip çıkmadı, çıkmıyor.

Ama, her koşulda Türk Metal’in yanında olmaya özen gösterenler yok mu ?

Elbette var ve onlar bugün de Türk Metal’in ‘meşruiyetini yitirmiş’ ama yasal zırha bürünerek oluşturmaya çalıştığı grev eksenli kamuoyu baskısına çanak tutuyorlar.

Destek verenler, Türk-İş içindeki bazı sendikaların şube başkanları ve yöneticileri. Onların tamamı, zaten muhafazakar kültürle sendikacılık yapmaya çalışan, işçinin taleplerinden çok işverenin çıkarlarını gözeden anlayışın sahipleri. Bir de, Türk Metal’in logosundaki ‘kurt’u simge kabul eden siyasal anlayışın sahibi MHP’liler var. MHP’liler, uzun zamandır ilk defa bir grevi ziyaret edip destek olduklarını açıklıyorlar. Ama, ‘’Yahu, bir işyerinde çalışan 545 kişinin katılmadığı grevi 5 kişi niye başlatır ve sürdürmeye çalışır. Bunun altından bir çapanoğlu çıkmaz mı’’ sorusunu ne yazık ki sormuyorlar.

İşte, o grevi sürdüren 5 işçi de, sadece bu yüzden yalnızlaştırılmış durumda…

Borçlanan işverene, direnen ve greve çıkan işçilere bakınca, yasal ya da meşru zeminlerde mücadele edilmesinin önünü kesmek için neler yapıldığı görmek gerekir.

Bu tür engeller kalkmadığı sürece, çalışanlar ve emekçiler rahat nefes alamayacaktır. O yüzden de, kesintisiz mücadeleye devam.

İşçi sınıfı, ‘’BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM’’ sözünün altını daha fazla doldurmalıdır.

 

 

Bu yazı toplam 95 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi