Çıtayı yükselten ÇYDD’den öğretmenlere açık çağrı

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği – ÇYDD Gebze Şubesi, 2011 yılında Eczacı Ülker Taylan başkanlığında kuruldu. Taylan iki dönem şube başkanlığını sürdürdü. 2015 yılından itibaren şube başkanlığını üstlenen Nurcan Çınar, dördüncü dönemine girdi. İki çocuk annesi, iki torun sahibi Nurcan Çınar’ın çocuklara ve müziğe özel bir ilgisi, sevgisi var. ÇYDD Gebze Şubesi’ne neredeyse tüm zamanını ayırmasındaki etkenlerden biri bu ilgi ve sevgisi, diğeri ÇYDD’nin yapısı. 
YENİ YERİNDE 
ÇYDD Gebze Şubesi bir süre önce aynı sokak içinde, yeni yerine taşındı. Hacı Halil Mahallesi, 1210 Sokak, No: 21 adresindeki Alaşıklık Apartmanı’nın birinci katındalar. ÇYDD Gebze Şube Başkanı Nurcan Çınar, stajyer muhabirimiz Tuğçe Yakıcı’nın sorularını Şube Başkan Yardımcısı Meltem Toker, sayman Gökhan Aktaş ve yönetim kurulu üyesi Yasemin Altunkaya ile birlikte yanıtladı.
HER YIL KATLAYARAK İLERLİYORUZ

Derneğin kurulmasında ki temel amaç, eğitim. Bu hedefe hangi ölçüde ulaştınız?

N.Çınar: Derneğimiz çocuklar, özellikle kız çocukları okusun, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyet’in kazanımlarını koruyalım diye kuruldu. Şu an 110 tane şubemiz var. Hepsi de çok güzel çalışıyor. Eğitim evleri, yaz okulları var. Bizde burada yaz okulumuzu açtık. Çalışmalarımız çok güzel gidiyor, her yıl katlayarak ilerliyoruz. Burs verdiğimiz 108 öğrencimiz var. 

G.Aktaş: Çalışmalarımızı yüzdeye vurmaktan ziyade; hayat devam ettiği ülke var olduğu sürece hizmete devam edecektir. Amacımız Türkiye’nin çağdaş, uygar bir toplum haline gelebilmesi için mücadele etmek. Bunun da yolu eğitimden geçiyor. Prof. Dr. Türkan Saylan ilk başkan olmamasına rağmen kurucular arasında yer aldı ve derneğimizin ismi onunla özdeşleşti. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça dernek hizmet etmeye, hedeflerini büyütmeye devam edecek. Bir ölçülendirme, değerlendirme, tespit yapmak belki yanlış olur. 

M.Toker: Sesimizi özellikle son yıllarda daha fazla duyurduğumuza inanıyoruz. Ve yapmak istediğimiz daha çok şey var.

Y.Altunkaya: Projelerimizi arttırmayı üzerine koymayı düşünüyoruz.

ÇOCUKLAR DA AİLELERİ DE SEVİYOR

 ÇYDD Gebze şubesi olarak Gebze’ye kazandırdıklarınızdan özetle söz eder misiniz? 

N.Çınar: İnsanlarla diyaloğumuz daha sıcak, daha güzel yani kendimizi anlatabiliyoruz. Birlik ve beraberlik içindeyiz. Aynı zamanda sivil toplum örgütleriyle de beraberiz. Çocuk kulübümüzde satranç ve işaret dili eğitimi verdik. Daha çok çocuğa eğitim vermek için heveslenmiştik fakat eski yerimiz küçüktü. Yeni yerimize geçme sebebimiz de bu oldu. Şimdi  diksiyon, İngilizce resim eğitimleri veriyoruz. Satranç, drama, hızlı okuma, edebiyat kulübü, zumba eğitimleri veriyoruz. Bunların hepsi çok güzel gidiyor. Çocuklar ve aileleri bizleri seviyor. Annesinin gelemeyeceğini söylemesine rağmen Darıca’dan kurslarımıza katılan çocuğumuz var. Yaz sezonunda olmamıza rağmen katılım artıyor. 

M.Toker: Bayramoğlu’ndan gelen çocuklarımız var. Her etkinliğe katılmak istiyorlar. Anneleri dışarıda vakit geçirirken burada olmaktan keyifliler. 7/14 yaş aralığındaki çocuklara eğitim veriyoruz. O çocuklara, başka yönlere gitmeden şimdiden dokunmak çok önemli. Ailelerde ortamı görüp komşularına, akrabalarına anlatıyorlar. Bu şekilde, 40 çocuğumuza ulaştık. 

G.Aktaş: Kentsel yaşamın insanın hayatını zorlaştırması, park alanlarının olmaması, sosyal faaliyet yürütebileceği alanların olmaması da insanları böyle arayışa itiyor. Çocukları kreşe, anaokuluna, yaz mevsiminde de yaz okullarına götürüyoruz. Çıkaracağımız park alanları, güvenebileceğimiz oyun alanları yok. Dolayısıyla insanlar yaz aylarında çocuklarının güzel zaman geçirebileceği, eğitim alabileceği alanlar arıyor. Biz de o alanlardan bir tanesiyiz. 

Y.Altunkaya: Kursların ücretli olmaması, herkesin gönüllü çalışması da önemli bir etken. Her geçen gün gönüllü sayımız da artıyor. 

ÇAĞIN HASTALIĞINA KARŞI…

Tablet, telefon gibi kullanım hatasından ötürü zararlı hale gelen alışkanlıkların önüne geçilmesi için de bir girişimiz var diye duyduk…

N.Çınar: 40 çocuğumuzu da buraya topladığımız için bu telefonları tabletleri çocuklardan nasıl uzak tutabiliriz diye düşündüm. Bir süre önce İlçe Emniyet Müdürümüzden randevu aldık gittik konuştuk. Kendisi de ilgili makamlar ile konuşacak. Emniyetten de bir ekip gelip bize seminer verebilecek. Ben çocukların kafelerde telefonlarla boş vakit geçirmelerine, sohbet dahi etmeden vakit geçirmelerine çok üzülüyorum.

M.Toker: Bize verilen semineri bizde çocuklarımıza verelim istiyoruz. Seminere anne babaları da getirmek istiyoruz çağımızın hastalığı telefonlardır.

OKULLARDA EĞİTİM…

Hayata geçirmek istediğiniz diğer projeler nelerdir?

N.Çınar: Geçen sene İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurduk. Tüm okullara ayda bir sefer gıda ve mühendislerinin gitmesini, öğrencilere neler yiyip yemeyeceklerini, çevreyle ilgili neyi yapmamaları gerektiğini anlatmalarını istedik. Nutuk alıp okumalarını öğrenmelerini istedik, üniversite öğrencilerinin İngilizce eğitim vermelerini istedik ama bunu yapmayacaklarını söylediler. Bu sebeple projemiz yarım kaldı. 

HEPİMİZİN BAŞKANIDIR

Derneğinizle ilgili bildik bir önyargı var, bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

N.Çınar: ‘Engel’ derken, ben şöyle diyorum. Mesela belediye başkanı hangi partiden olursa olsun hepimizin belediye başkanıdır, ben öyle görüyorum. Günümüzde de AK Partili Zinnur Büyükgöz belediye başkanımızdır. Belediyeden beklentimiz Ankara, Çanakkale, Samsun gibi illere yapacağımız gezilerde derneğimizin talebi olduğu zamanlarda otobüs tahsis etmişidir örneğin. Çocukların eğitimine aktardığımız için bütçemiz kısıtlı oluyor. Geçmişte bu tür araç taleplerimize olumlu yanıt alamamıştık. 

M.Toker: Özel öğrencilerin eğitim gördüğü sınıflarda cübbe töreni düzenlemiştik.  Çok mutlu olmuşlardı. Bu projemiz de devam edecektir.

Y.Altunkaya:  İnsanların derneğimizin amaçlarını araştırmalarını dileriz. Çok şeyler düşünüyoruz. Herhalde bir önyargı var. Ama bizi tanıdıkça fark ettiler, özellikle çocuk kulübünün çok faydası oldu. Üyelerimizin dışında olan çocuklarda geliyor. Bizleri de gördükçe daha çok hoşlarına gitti. Derneğinin amacının farklı olduğunu düşünüp, gördükçe yanılan çok insan oldu.  

N.Çınar: Keşke zamanın da Türkan Saylan’ı dinleselerdi, anlasalardı, ne demiş: ‘Bir yerlerde senin ışığını bekleyen bir tek çocuk varsa bile sönmeye hakkın yoktur. Işıyacaksın! Ölüme saniyeler kalmış olsa bile.’

EN BAŞTA ATATÜRKÇÜ OLMALI 

Şubenin kaç üyesi var. Faaliyetlerinizi hangi koşullarda sürdürüyorsunuz? Derneğinize üye kabul ederken ki kıstaslarınız nelerdir?

N.Çınar: 130 üyemiz var, ama şuan artmaya devam ediyor. Çocuklara daha fazla eğitim verelim diye bu binaya taşındık. Çocuklar burada zaman geçirsinler istedik.

G.Aktaş: Üyelik kıstaslarını şube olarak biz belirlemiyoruz. Derneğin genel merkezinin belirlediği formlar ve kriterler var, bu kriterlere uyan üye her kimse üye olabiliyor. Ve tabi ki referansta istiyoruz. 

N.Çınar: Gönüllü üyelik dediğimiz bir sistem var. Derneğe, faaliyetlere katıldıktan, derneği tanıdıktan karşılıklı tanışma gerçekleştikten ve belli bir zamandan sonra üyelik gerçekleşiyor. En başta Atatürkçü olmasını istiyoruz. 

M.Toker: Biz her sene bir aidat verip, ‘Ben ÇYDD’ye üye oldum’ denilmesini istemiyoruz. Bu gönül işi, faaliyetlerimize katılsın arkamızda dursun istiyoruz. 

Gebze de hangi dernekler ile diyalog ve işbirliği içindesiniz?

N.Çınar: ADD, TEMA, Emekliler Derneği’ne üyeyim. Şubemiz ağırlıklı olarak ADD ve TEMA ile proje üretip çalışıyor. 

BELEDİYE DESTEĞİ ŞU AN VAR

Belediyeler başta olmak üzere, kamu kurumları ile ilişkilerinizi değerlendirir misiniz? Belediye desteği konusunda ne düşünüyorsunuz?
N.Çınar: Belediyeden geçen sene çocuklarımıza atıklar ve çevre ile ilgili seminer verilmesi talebinde bulunmuştum. Seminerin okullara verildiğini söylediler. Atıkları koymak için kutu istedim, öğrencilerimizin sokakta gördüklerinde neyi nereye atacaklarını bilmelerini istedim. Bu sene verdiler, dediğimizi yaptılar, umarım bu böylede devam eder. Yani şu an memnunuz, destek var. 
AYNI ŞEKİLDE OKUTMAK İSTİYORLAR

ÇYDD’den burs alan eğitimin tamamlayan insanların sonradan size geri dönüşleri oldu mu?

N.Çınar: Bununla ilgili güzel bir anım var, bir gün telefonum çaldı. Bir eski öğrencim nikâhına davet etti, şahit olmamı istedi. Çok hoşuma gitti, çocuğun kimsesi yoktu. Ona iş bulduk, çalışmaya başladı, halen görüşüyoruz. Bunlar gerçekten unutulmuyor. Bu durumdaki çocuklar sonrasında, ‘Ben de sizin gibi olmak çocuk okutmak istiyorum’ diyorlar. Dönüşler çok güzel oluyor. Yani ‘ne güzel şeyler yaptık istiyoruz’ diyebiliyorsunuz. Bunun için herkesi davet ediyoruz, kardeşlik içinde güzel bir dernekte buluşalım. 

İlave olarak söylemek istedikleriniz…

N.Çınar: Emekli öğretmenlerimiz evinde oturup ziyan olmasınlar. Lütfen gelsinler bize burada hep beraber bir şeyler yapalım, yeni projeler geliştirelim. Onların fikirlerine ihtiyacımız var. Eczacılarımızı davet ediyoruz gelsinler, burs verenlere ihtiyacımız var. Ortaokul öğrencilerine, lise öğrencilere burs veriyoruz. Sınıfta kalmaması şartıyla öğrencilerimize burs desteğini üniversite bitene kadar sürdürüyoruz. Bunun bizimle çalışmaya herkesi davet ediyorum. Gönüllü olarak herkes ders verebilir.