Haftasonu CHP’de yoğun bir mesai yaşandı.

Sabah erken saatte başlayan Belediye Meclis Üyelik ön seçimi genel seçim havasında geçti.

Sandıklar açıldıktan sonra oy sayım işlemi Pazar günü sabah 04:00’de tamamlandı.

Kayıtlı üye sayısı 2.500 civarında olmasına rağmen, oy kullanan üye sayısı 998’de kaldı.

Cumartesi günü Eşref Bey Ortaokulu’nda görülmeye değer hareketlilik vardı.

Her zaman söylemişimdir; ortaya konan her sandık demokrasi değildir.

CHP yıllardır atama yöntemi ile belirlediği meclis üyeliklerini bu kez kayıtlı üyelerin oylarıyla seçti.

Durum iyi mi oldu, yoksa kötü mü oldu sorusuna gelince;

Yıllardır siyasete hükmedenlerin hükümranlığı sona ermiştir.

Siyasi ve gazetecilik yaşamımda ilk kez, bir bayanın CHP’de liste başına yerleşmesi son derece memnuniyet verici oldu.

Bu yüzden Dilek Tan’ı kutluyorum.

İkinci sırada, şehir plancısı Bahadır Azizoğlu olsaydı, çok daha iyi olurdu.

Genç, dinamik, donanımlı, söylediği söz anlaşılır, teknik bir insandı.

CHP’nin eğitimli ve genç insanlara ihtiyacı var.

Siyasette değişim kolay olmuyor.

Henüz daha kentli olabilmiş değiliz.

Bazıları halen daha küçük hesaplardan kurtulabilmiş değil.

Bilgi toplumu olmanın yolu, donanımlı insanlarla mümkündür.

Hemşehri siyaseti çökmüştür.

Adam kayırma işi hem topluma, hem devlete büyük zararlar verdi.

Siyaset biraz daha gençleşmeli, gençlerin önü açılmalı.

Eğitimli insanlar siyasete mutlaka talip olmalı.

Siyaset bir meslek olmaktan çıkmalı.

Siyaseti geçim kapısı olmaktan kurtarmalıyız.

Aksi halde hep aynı sorunlarla boğuşur, dururuz.

Bir arpa boyu yol alamayız.

Bu durum, tüm siyasi partiler için geçerlidir.

CHP’nin hafta sonu yapmış olduğu seçim, demokratik bir yarıştı.

Bu yarışta herkesin kazanması mümkün değil.

Çıkan sonuca herkes saygı duymalı.

Demokrasi işte böyle bir şeydir.

Her seçim isabetli sonuçlar çıkartmıyor, bazen istenmeyen sonuçlar da olabiliyor.

Sonuçlar ne olursa olsun…

Sandığa herkes saygı duymalı,

CHP’de bu seçimin galibi  hiç kuşkusuz bayanlar olmuştur.

Çok sayıda bayan listenin değişik yerlerinde erkek egemenliğine son vermiştir.

Siyasetin dili ve üslubu değişebilmesi için bayanların siyasette daha aktif olması gerekir.

Bunu da bayanlar gerçekleştirmiştir.