Sosyal demokratlar ne zaman önseçim yapmışsa o zaman başarı grafiğini yükseltmişlerdir.

                CHP eğer yeni bir sinerji yaratmak istiyorsa üyelerini bu yolla harekete geçirmelidir.

                Bunun da yolu önseçimden geçer.

                Sosyal demokratlar aday belirlemek için önseçim yöntemini kullandığı yıllar seçim başarısı karşılaştırıldığında bu durum tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.

                Ankara’da 1973’te önseçimle aday olup kazanan Vedat Dolakay 1984 yılında SODEP’ten atama belediye başkanı olunca seçim kaybetti.

                Yine 1973 yılında Ahmet İsvan İstanbul’da önseçimle aday gösterildi ve kazandı.

                Yıl 1989, Bedrettin Dalan kamuoyu araştırmalarına göre büyük farkla önde olduğu seçimi kesin kazanacağı ihtimali üzerinde duruluyordu.

                SHP 1989 yılında İstanbul’da Nurettin Sözen’i, İzmir’de Yüksel Cakmur’u, Ankara’da Murat Karayalçın da önseçim yapılması sonucunda seçim kazandı.

                Ama aynı Murat Karayalçın 1999’da CHP’den atama yöntemiyle aday olunca seçimi kaybetti.

                Gelelim Gebze, Darıca, Çayırova, Tavşancıl’daki duruma.

                1989 yılında Gebze’de Mehmet Emin Akın önseçimle büyük farkla seçim kazandı.

                Darıca’da Zihni Topçu yine aynı şekilde seçim kazandı.

                CHP’de örgütün yapacağı önseçimin ardından aday olarak çıkacak kişi arkasında örgütün tüm bireylerinin desteğini alır.

                CHP’ye emek vermiş her üye birbirinden daha değerlidir, göreve hazırdır.

                Bu nedenle sosyal demokratların belediye başkan adayı, adayları, önseçimden korkmamalı.

                Bilakis önseçimde ısrarcı olmalı.

                Sendikalar, sivil toplum örgütleri, önseçimle belirlenen adaylara daha sıkı sıkıya destek verir.

                Atama yöntemi ise partili üye ve yöneticileri devre dışı bırakır.

                Bunu halen daha anlamayan insanlar var.