Halil Yeni

Halil Yeni

BİR SEÇİM ÜÇ ADAY

BİR SEÇİM ÜÇ ADAY

 

 

 

Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyecek çok sözüm yok. Yolsuzluk ve rüşvet skandallarına bu denli adı ve ailesi karışan bir kişinin, ‘’Bağımsız Yargının’’ kendisini tarafsızca yargılaması için Başbakanlıktan istifa etmesi gerekirken onun Cumhurbaşkanı adayı olması meşru değildir. AKP'nin ve liderinin üstüne yığılmış suçlar korkunç boyutlardadır: Yolsuzluk, katliam, savaş suçları... Bu suçlardan arınmaksızın cumhurbaşkanlığına aday olmak, hukuken mümkün olsa da vicdanen kabul edilemez.

 

Ekmeleddin İhsanoğlu

Önyargılı olmamak için inanın uğraşıyorum. Bazen başarıyor, bazen de -deneyimlerimden sanırım- ön yargılarıma yenik düşüyorum. Geçtiğimiz günlerde İhsanoğlu bir TV programına katıldı. Geçmiş günlerde o çıkınca ekrana, kanalı değiştirdiğim vardır. İyi günümdü sanırım ‘’ Bir dinleyeyim’’ dedim.

 

Baştan sona (hani ön yargımı yeneceğim ya…) dinledim. Dinledim ama çıktı programın sonuna doğru Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığını beğendiğini, eğer kendisi Seçilirse onunla uyum içinde çalışacağını söyledi. ‘’Ne kadar da aptalım’’ deyip, ekran başında geçirdiğim zamana yandım. Tayyip Erdoğan’ ın projelerini seven ve uyum içinde çalışmak isteyen biri benim adayım olmazdı. Görünen o dur ki İhsanoğlu, laik bir cumhuriyetin adayı, AKP’nin ve gericiliğin alternatifi olamaz.

 

Zaten gevezeliği sevmiyorsanız hani bazen çok konuşmaya gerek kalmaz. İçlerinden en ''Baba Solcusu'' çıkar ve senin yerine noktayı koyar. CHP'li Muammer İnce çıktı ‘’İhsanoğlu’nu, solcular seçsin diye aday yapmadık'' dedi. Solcu Arkadaşlarıma Duyurulur...

 

Selahattin Demirtaş

Valla cumhurbaşkanı adaylığında gözüm yok. Beni neden aday göstermediler diye de trip atacak değilim. Fakat HDP’ nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ı aday göstermesi bence ''stratejik'' bir hataydı. CHP’nin, ''çatı adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu'' açıklamasından sonra Emine Ülker Tarhan’ın da aday olmaması CHP seçmeninin büyük bir kısmını boşluğa düşürmüştür. Sosyalistlerin Cumhurbaşkanlık seçimlerinde sanırım ‘’bulunmayacak’’ olması ‘’boykot’’ çağrılarına yanaşmayan sol seçmen açısından alternatifsizliği işaret etmektedir. HDP, partiden birini değil de parti dışından, sol kesimi kapsayacak bir aydın, sanatçı yada siyaset insanını aday olarak gösterseydi, seçenek arayışının adresi olabilir ve ‘’Türkiye’nin partisi olma’’ hedefine yaklaşa bilirdi.

 

Gelelim Demirtaş’a… Elbet ki Demirtaş’ın yukarıda belirttiğim adaylardan çok daha farklı bir yeri var benim için. Fakat şahsına bir eleştiride bulunmak isterdim.  ‘’Gezi eylemlerinde hükümeti devirecek bir halk hareketi gördük ve mesafe koyduk’’ diyen Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş, şimdi Gezi Annelerini seçim çalışmalarına çağırıyor, öldürülen Gezi çocuklarının davalarına -aklına şimdi gelip- katılıyorsa yapması gereken şey çok basittir; Çıkıp yukarıda sarf ettiği sözlerden ve partisinin Gezi direnişi sürecinde AKP’yi kollayan yaklaşımlarından dolayı Gezi direnişçilerinden özür dilemek…

 

Yoksa Gezi Direnişi üzerinden yaptığı her hamle benim hükmümde seçim yatırımıdır ve Gezi Direnişinin oy yatırımına malzeme edilmeye çalışılması affedilmez bir hatadır. Çünkü adama sorarlar Cumhurbaşkanı adayı olana kadar Gezi aklının neresindeydi?

 

 

 

Bu yazı toplam 1172 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Yeni Arşivi