BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜ DAHA…

BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜ DAHA…

 

   24 Kasım Öğretmenler Günü fakat öğretmenlerin sorunları çığ gibi büyümüş durumda. Herkesin öğretmenler gününde öğretmenin kutsallığına, fedakârlığına, cefakârlığına, çalışkanlığına ve öğretmenler olmadan gelecek nesillerin oluşmayacağına dair söylevler dinleyeceğiz. Simgesel törenler düzenlenecek, okullarda öğretmenler eşliğinde okul aile birliklerinin ekonomik destekleriyle öğretmenlere alınan küçük hediyelerle anma törenleri gerçekleşecek. Belediyeler, dershaneler, bankalar vb günün önemine atfen hediyeler getirecekler. Bankalar düşük faizli krediler verecekler. Büyük mağazalar öğretmenler günü vesilesiyle indirimli uzun vadeli mal satmak isteyecekler. Bazı  okul müdürleri öğretmenleri ile birlikte akşam yemek yeme ve eğlenme şeklinde bir arada olma haline çevireceklerdir. Okullardaki idareciler öğretmenleri ile birlikte ne kadar uyumlu, bir arada, mutlu ve kaynaşmış bir okul olduklarını gösterme şansı olarak değerlendirirler.  Yıllardır bu döngü buna benzer sahneler ile döner durur. Tabii ki dünya dönüyor aynı adla bir de şarkı var. Fakat bu dünya hiç mi öğretmenden yana dönmez. Biz öğretmenler tabii ki batsın bu dünya demiyoruz. Taleplerimiz var. Yıllardır onurlu, örgütlü mücadelemiz var. Biz öğretmenler bugünü de mücadele günü olarak görüyoruz. Bunun için biz devrimci, demokrat öğretmenlerin talepleri şunlardır:

 * Eğitimde performans değerlendirme, güvencesiz istihdam ve esnek çalışma uygulamalarına son verilmeli, iş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen tüm hazırlıklar derhal durdurulmalıdır.

* Devlet okullarının tüm ihtiyaçları genel bütçeden karşılanmalı, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.

* Eğitimde özelleştirme ve ticaretleştirme uygulamaları durdurulmalı bu bağlamda açılan temel liseler kapatılmalı ve özel okullara verilen teşvikler kamu okullarına aktarılmalıdır.

* 4+4+4 eğitim yasası olarak bilinen sistem bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmalıdır.

* Eğitimdeki her türlü özelleştirme, piyasalaştırma, dinselleştirme, eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı; parasız, bilimsel, demokratik, laik eğitim hayata geçirilmelidir.

* İlkokul ve ortaokulda zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.

* Yöneticiler işyeri çalışanları tarafından seçilmelidir.

* Ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emeklilik hesaplamasına dâhil edilmelidir.

* 3600 ek gösterge uygulaması hayata geçirilmelidir.

*  Yardımcı hizmetler, idari ve teknik personele yönelik isteğe bağlı yer değiştirmeye ilişkin sorunlar çözülmelidir.

* Tüm eğitim emekçilerine ücretsiz ulaşım hakkı verilmelidir.

* Farenjit, varis, bel fıtığı, astım vb hastalıklar meslek hastalığı olarak sayılmalıdır.

* Ücretler insanca yaşayacak bir düzeye çekilmelidir.

* Anasınıflarında kadrolu yardımcı personel sayısı arttırılmalı ve dersler 50 dk’dan 40’dk ya indirilmelidir. Her ders sonrası teneffüs hakkı verilmelidir.

* Eğitim-Öğretim tazminatı senede iki kez en az bir maaş tutarında olmalı ve ayrım yapılmaksızın tüm eğitim ve bilim emekçilerine ödenmelidir.

 

   Son söz olarak cumhuriyetin ilk yıllarında köy eğitmenleri ile kurulan oluşturulan eğitim sistemimiz,  askerden dönen çavuş, onbaşıları kurslara alarak ilk eğitmenleri oluşturdular. Şimdi 300.000 ataması yapılmayan öğretmen var. Ne kadar acı. Üstelik felsefe, sosyoloji, mantık, resim, müzik, estetik, sanat tarihi, beden eğitimi, kimya, fizik gibi öğretmenler esas olarak atanmadılar. Bu ideolojik bir tercih, politik bir tercih. Ama şunu unutmayalım; sanatın, bilimin, estetiğin, düşünmenin, soru sormanın, itiraz etmenin, direnmenin olmadığı yerde eğitim olmaz. Hele öğretmenlerin dışlandığı, fakirleştirildiği, itibarsızlaştırıldığı, değersizleştirildiği yerde eğitim hiç olmaz. İlk çağdan bu yana öğretmenler vardı, varız, var olacağız. Onurlu, ilkeli, dik durarak ve mücadele ederek. Hepimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun. 

Bu yazı toplam 94 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi