Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİNDEN

BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİNDEN

 

            Hayatımda çok kısada olsa varlıklı olduğum bir dönem var her şeyi kendi önüme çektiğim hep bana, hep bana dediğim dostumu, düşmanımı tanıyamadığım, iyiyi  kötüden ayırt edemediğim paradan başka hiç bir şeyi sevmediğim, paylaşmaktan nefret ettiğim A… sosyal olduğum bir dönemdir bu dönem. Böyle yaşayıp giderken birden psikolojim bozuldu sıkıntı, stres sardı ruhumu birden uykularım bozuldu. Durup dururken parçalandım dağıldım. Tabi ister istemez yolum bakır köye düştü çoktan değişmiştim. Aklım karma karışıktı, aklını kitaplarla bozmuş yel değirmenleriyle, koyun sürüleriyle savaşan Don Kişot gibiydim. Boğulacak gibi oluyorum “insan değişiyor. Bu gerçeği ilk kez kendimde görüyordum.”

            Erich Fromm insan canı sıkılan tek canlıdır. Sıkıntı dediğimiz illet yiyip bitiriyordu beni. Dert şifasıyla gelirmiş derler ama benim bu derdimin şifası yok. Geceleri düşümde bulutlar üstünde geziniyorum birden bire yağmur damlası olup yere iniyorum tabiat üstü hadiselerle ham hal oluyorum. İçimden güçlü bir ses sık sık deliriyorsun diye  uyarıyordu öyle çok derdim. Sorunum vardı ki işimden atılmışım, param pulum elimden çıkmış iki yüzlü, çıkarcı dost sandıklarım beni yalnız bırakıp dağılmışlar. Kötü dostlar insanın halini, hatırını iyi günlerde sorarlar. Sana muhtaçsalar her gün her saat sorarlar. Gün gelir devir döner dost sandığınız o hainler sahte dostların kötülüklerine maruz kalmıştım.

 

            Derdim hayat hikaye mi anlatmak değil. Kendi hayat hikayemle benimle aynı sıkıntıları dertleri yaşamış insanların hayat hikayelerini anlatmaktır. Yazarlık böyle bir şey. Dostoyevski’de, Tolstoy’da kendi hayat hikayeleri eşliğinde dünya insanlığını anlatmıştırlar. Gençliğimde ruhumun parçalanmasını sağlayan bazı travmalar yaşadım bu travmalar kırk yaşından sonra beni rahatsız etmeye başladı tedirgin yaşıyor, tedirgin dolaşıyor yanlış işler yapıyor ve aykırı şeyler konuşuyordum kamburlaşmış. Bir cehennem hayatına dönüşmüştü yaşadıklarım kimi zaman açılıp kimi zaman kapanan bir kıskaca dönmüştü hayatım o günlerde bugün de gine konuşup dertleştiğim bir arkadaşım Ya gaddar olup kimseye acımayacaksın hiç bir şeyi sorun etmeyeceksin. Rahat yaşayacaksın ya da böyle acı çekeceksin, sıkıntılı yaşayacaksın, sürüneceksin, şimdi epey zenginleşmiş biridir. Türkiye çok sorunları olan bir ülke bu sorunlara duyarsızlık göstermek imkansız… bu tür sorunların içine girmesi kolay çıkması zor. Toplum olarak çok önemli değer yargılarımızı yitirdik, parasal değerler her türlü değerin önüne geçti. Çok önemli saydığımız şeyler alınır satılır oldu yanlışlar doğru, doğrular yanlış oldu insan emeği ayaklar altına alındı vs, vs. gibi Muktedirlerin benim sözünü ettiklerimin tam tersini söylemelerine bakmayalım kültür, sanat ve edebiyat adına yapılabilen bir tane güzel bir şey yok bu ülkede… bir yol ayrımına gelmiş durumdadır. Sonuç olarak yanlış gördüğüm her şeye ama her şeye karşı çıkıyorum. Kimsenin benim yerime düşünmesine asla müsaade edemem böyle bir kişiliğim olduğu için bu ülkede beni ne yönetenler seviyor nede muhalefet edenler. Kafamı kimseye kiraya vermemiş bir insanım… 

Bu yazı toplam 1009 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi