Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ

BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ

 

Bazı insanlar analarından doğarken ruhsal hastalıklı ve aşırı tutkulu doğarlar, bu huyları onları hayatları boyunca huzursuz ve mutlu eder. Ruhlarındaki bu isyan, öfke hayatın bir o yanına bir bu yanına vurur fırtınalı havaların denizleri gibidirler. Dünyanın her yerinde vardırlar hayatın Rusya’ya bir armağan olarak verdiklerinden biride Dostoyevski’dir almış yıllık kısa hayatı boyunca hep arzularının ve o aşırı tutkularının peşinden koştu hayatın adaletsizliğine ve çarların despotluğuna ölen öfkesini suç ve ceza isimli romanın baş kahramanı paskal nikafo Rusya’nın en büyük tefecisi sayılan yaşlı bir kadını öldürttü.

Paskal nikafo tefeci kadını bir bilardo salonunda oyun oynayan bir subayla bir öğrencinin konuşmalarından tanır öğrenci subaya kadının Rus halkının nasıl kanını emdiğini anlatmaktadır. Subay öğrenciye milyarlarca rubleyi ne yapacak bu yaşlı sömürücü demektedir. Paskal Nikafo bu sözleri duyar duymaz hemen harekete geçer, sıkıntılı dimağının istediği bir olaydır hemen ona çıktı yaşlı kadını öldürme ve paralarını alıp halka dağıtma kararı alır, hemen kadınla tanışmanın yollarını arar elindeki tarihi değeri olan bir iki eşyayı rehin verir bunu birkaç kez tekrarlar sonunda kadının paralarını sakladığı kasalarının yerini öğrenir.

Tüm hazırlıklarını yaptıktan sonra bir gün gider tefeci kadını bir baltayla öldürür olayı gören kız kardeşini de öldürür, aradan bir gün geçmeden pişman olur var olan bunalımları daha da dağınık olan kişiliği daha da dağılır sık sık intihar etmek ister. bütün sıkıntılarla boğuşurken bir gün sonya isimli fahişelik yapan bir kadınla tanışır, sonya ikna yeteneği yüksek zeki bir kadındır uzun uğraşmalardan sonra Paskal Nikofu adalete teslim olmaya razı eder.

Yazar, sonya üzerinden kadınların ne kadar yaratıcı, vicdanlı,  merhametli,  olduklarını ispat etmeye çalışır. bu romanı okumadan önce ne kadınları anlayabiliriz, nede Paskal Nikofun tefeci kadını gerçekten neden öldürdüğünü anlayabiliriz. bu romanı okuyan hiçbir insan ne kadın öldürebilir, nede tecavüz etmeye yeltenir bugüne kadar yazılmış romanların en karma karışık olanı Dostoyevski’nin karamaz ov kardeşler isimli romanıdır ilginç bir olay örgüsü vardır roman kahramanlarından Dimitri çok tutarsızdır İvan dinsizdir Alyosa aşırı dindar papaz Zösima bir filozoftur.

Fahişe gürişkanın bilgeliğe ve dost doğruluğu okuyucuyu şaşırtır roman okuyan kim olursa olsun etkisinden kurtulamaz Dostoyevski anadan doğma takıntılı kafası karışık aşırı şüpheci ve meraklı birisidir daha Freuddan yüz yıl önce bilinç altı tekniğini bulmuştu Freud kamu oyuna duyurdu Dostoyevski yazarlığının dışında bir düşünür ve filozoftur acı insanı günahlarından arındırır der fahişeleri aşağılamaz onların neden insana aşağılayan bu kötü işleri yaptıklarını çok iyi bilir üstat fahişe sonyaya Paskal nikafo emniyete teslim edilme görevini verir sonya paskal nikofu bulur hemen git karakola teslim ol bu vicdan acısından kurtul onu buna ikna eder hemen git koş yere kapan kirlettiğin toprağı öp sonra bütün insanların duyabileceği bir meydana git tefeci kadını ben öldürdüm çok pişmanım bu sözleri söylemesi şaşırtıcıdır ama şaşmamak gerekir çünkü fahişelik yapan kadınların hiçbir aptal geri zekalı değildir aptal geri zekalı olanlar onların bu çamura düşürenlerdir sonya dönemin çarlık despotizmini sorgulayan bir fahişedir böylesine adaletsizliğe karşı çıkan bir kadındır sonya her şeyi bilir ve görür çünkü zekası bedeninden çok daha ilerdedir yazımı herkesin düşünmesi gereken şu sorularla bitirmek istiyorum kötü olan nedir? İyi olan nedir? Neleri sevmek nelerden nefret etmek gerekir, uğrunda ölebileceğimiz şeyler var mı ? hayat nedir? Ölüm ne? Ama bir gerçek var ki! Oda ölüm, hepimiz öleceğiz kefenin cepleri yok binalar, yatlar, şatolar mezarlara sığmıyor dünyayı ateşe veren lanetlilerin dikkatine bata ABD’nin.      

Bu yazı toplam 3447 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi