Emek ve meslek örgütleri, ‘’Saray’a karşı barış, demokrasi ve emeğimiz için bir araya gelelim’’ çağrısında bulundu.

Bu çağrı, çok önemli, güncel ve yakıcı talepleri içeriyor…

Miting, seçimlerden 20 gün önce yani 10 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek. 20’ye yakın demokratik kitle örgütü, dernek ve siyasi parti adına yapılan “Barış, demokrasi ve emek mitingi” çağrısında, “Savaşa inat, barış hemen şimdi” teması öne çıktı.

Bu konuda çağrıcı olan İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Türkiye’nin barışa ihtiyacı var. Bu çatışmalı süreç umarım en kısa zamanda sona erer’’ derken, barışın ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyordu.

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy da, “Bu ülkede siyaset sistemi, yönetim biçimi değişmiştir diyen, diktatörlüğünü kurumsallaştırmak için sermaye örgütleri ve yandaş kurumlarıyla mitingler düzenleyenlerin karşısında Haziran İsyanı’nda (Bu daha başlangıç mücadeleye devam) diyen, gücünü halktan, emekten yana eylemlerinden alan örgütler olarak karşınızdayız’’ diyerek tavrın ne anlama geldiğini vurguluyordu.

Haziran Hareketi sözcüsü Erkan Baş ise, Türkiye’de AKP iktidarı daha özelde bir Saray darbesinin en ağır koşullarında yaşandığına vurgu yaparak, ‘’İşçi sınıfının iradesi en ağır şekillerde iktidar tarafından esir alınmak ve köleleştirilmek isteniyor. Mitingin en önemli tarafı, iktidara karşı toplumun her kesiminden yükselen tepkilerin bu kez hep birlikte yükseltilmesi olacaktır’’ ifadesiyle toplumsallaşmış siyasal yapıların gücüne göndermede bulunuyordu.

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’ın, ‘’Ülkemizin barışa, demokrasiye ve özgürlüğe ne kadar ihtiyacı olduğu açık. Barış olmadan, halkların ve inançların eşit haklara dayalı barışının tesis edilmediği bir düzen olmadan demokrasi olmayacağını biliyoruz. Acil demokrasiye, acil barışa, acil özgürlüklere, acil haklarımızın güvence altına alınmasına ihtiyacımız var’’ ifadesi, nelere özlem duyulduğunu anlatıyordu.

EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, ‘’Bu acılar artık yeter. Bizler Gezi Direnişi, Kobane Direnişi yarattık. 1 Kasım seçimleri çok önemli, o açıdan 10 Ekim bir milattır’’ diyerek, herkesi alanlara ve seferberliğe davet ediyordu.

‘Barış hemen şimdi’ diyenlerden Alevi Bektaşı Fedarasyonu Genel Sekreteri Fadime Türkyılmaz da, “Biz Alevilerin yüreği barış, demokrasi, emeğin egemenliği için atarken 8 ve 12 yaşındaki çocuklarımıza dönen kurşunlara hayır demek için alanlarda olacağız” açıklamasını yapıp, son dönemin toplumsal yaralarından biri olan ‘’devlet eliyle işlenmiş cinayetlere’’ dikkat çekiyordu.

SYKP Eş Genel Başkanı Necla Kurul ise Türkiye’nin yeni bir seçim öncesi ‘’derin bir savaş ile karşı karşıya’’ kaldığı mesajı üzerinden giderek, ‘’Şimdi umutsuzluk var ama umut da var. Bütün güçlerimizi birleştiriyoruz’’ sözleriyle ihtiyaç duyulan ‘’saray karşıtı dayanışmanın’’ önemini anlatıyordu.

Gerçek, tüm çıplaklığıyla ortada duruyor,

‘’Ülkenin sahibi biziz, ya seversiniz ya da terk edersiniz’’ diyen gerici-faşist zihniyete dur demek için,

Toplumsal infial yaratan cinayetleri önlemek için,

Eşitlik, özgürlük, kardeşlik, birlik ve barış içinde yaşam özlemimiz için haydi saflarımızı daha fazla sıklaştırmaya.

Barışa, özgürlüğe, eşitliğe yeni bir adım için İLERİ…