İsmail Kadı

İsmail Kadı

AYŞEGÜL'E MEKTUP

AYŞEGÜL'E MEKTUP


Keçi boynuzu çaldığımız

Sürgüne vurmuş gecelerimizde

"Şanver Şarapları"nın baş ağrılarında uyanırdık,

Şafağa yakın zamanlarda...

 

Tarihe karışmayı becerememiş

"Bergen şarkılarının" gözlerimizi ıslattığı anlarda

Ayşegül'e aşkımızı görmeden edemezdik.

Ayşegül'e aşkımızı görmeden edemezdik ama,

Gönderdiğimiz aşktan ne Ayşegül'ün

Ne de başkalarının haberi olurdu...

 

Sokağa çıkma yasağını

Ayşegül yüzünden delmemiş miydim?

Komutan buna inanmadı ya...

İki tokatla kurtulmuştum.

 

Ah Ayşegül! Senin aşkından da

Keşke iki tokatla kurtulsaydım.

 


Bergen şarkıları sevdalarını düşürürdü

Delikanlı yatağımın düşlerine...

Ve ben kanardım …

 

O yüzdendir ciğerlerimdeki izlerin mucizesi...

Sen hastalığım gibi ince,

Korkularım kadar büyüktün.

Ya sevdam!

Haberin yok ki benden

Sevdamdan haberin olsun.

Bu yüzden değil mi?

Sümüklü bir oğlanla kaçtın.

Ne oldu Ayşegül?

Dul niyetini duvaksız

İpe çektin kendini

Ne bilirdi bankadan emekli

"Develerin Osman" kıymetini.

 


Suçun yok ki senin bu işlerde.

Bergen şarkılarının şanver şaraplarına

Düştüğü gecelerindir bütün suç.

 

Sen,

Benim sevdalarıma düşecek sevgili

Değildin elbette...

Benim sevdalarımda

Yasaklı zamanlarımın

Namuslu ağırlığı vardı.

 

Darılma ama;

Biraz hafiftin be Ayşegül.


 


 


Şeker çuvalından diktirdiğimiz

"İspanyol paça" pantolonlarımız bile

Senin kalbini çalmaya yetmedi.

Bu yüzden şairliği seçtik.

Şiirden de anlamazdın ya

Köçek havalarına şiirsel anlamlar verir

Efe türkülerinde göbek atardın

 

Tortuya kesmiş ne kadar zeytinyağı varsa

Saçlarıma sürmüştüm de,

Yüzüme bile bakmamıştın

Bugün saçsız dolaşmamda

Senin suçun yok mu Ayşegül?

 

Saçlarına yaktığın kınaların İhanetine

uğradığından Sen de saçsız kalmışsın

Ayşegül... İnan Cemile'nin yalancısıyım

Zeynep "köstebek hastalığı" olmuş, İlaçtan

saçsız kalmış dedi ama,

İnanmadım, inanamadım Ayşegül…

 

Senin üzerinde ne kadar hakkım varsa

Sevdaya dair,

Hepsini helal ettim... "Köstebek hastalığı" oluşuna

Çok üzüldüm Ayşegül...

 

Üç gün önce oğlundan öğrendim öldüğünü

Kanıyorum

Kanıyorum

Kanıyorum be Ayşegül...

 

Gülteninde demlenen böcekler

Kadar bile olamadım.

Elim eline değmeden çekip gittin ya...

Artık Bergen şarkıları dinlemiyorum.

Delikanlı bedenlerimize

Düşen arzular

Bizleri çoktan terk etmişti,

Sen bizleri fark etmeden önce.

 

Sana yazdığım bu yazıyı

Sana geldiğimde toprağına gömeceğim.

İster oku

İster okuma

 

Seni çok özlüyorum Ayşegül...

Bu yazı toplam 1136 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi