Neler olup bittiğini anlamak için görsel ve yazılı basına göz atmak yeterlidir.

Hergün oldukça ayrıştırıcı sözler ve ifadelerle karşılaşmak mümkün.

En son yapılan kamuoyu araştırmaları bize gösteriyor ki karşıt düşüncede veya kendi siyasi görüşünde olmayan insanlarla aynı binada, aynı mahallede yaşamak istemiyor.

Hatta farklı siyasi görüşte olan aileler birbirlerinden kız alıp kız vermek istemiyor.

Bu duruma nasıl geldiğimizi acaba toplumun kaç da kaçı izah edebilir.

Bir toplum kendi arasında kendi sorunlarını konuşamaz duruma gelirse orada önemli sıkıntılar oluşur.

Çok sesli, çok renkli toplumlar hem daha üretken hem daha mutlu ve kendi içerisinde barışık olur.

Bir başka önemli konu okumuyoruz, sorgulamıyoruz, arıştırmıyoruz!

Ancak herşeyi okuyandan araştırandan daha fazla biliyoruz!

Herşeyi yasaklayarak çözmek doğru bir yaklaşım değil.

İnternet üzerinde yapılan yayınlara getirilmek istenen rtük denetimi anlaşılır olmaktan çok uzaktır.

İnternet üzerinde yapılan yayınlar elbette denetlenmeli.

Ancak bunu hukuki bir zemine dayandırmak lazım.

Aksi halde bu durum  keyfiliğe doğru evrilir;  İktidarın yanlış uygulamaları eleştirildiği zaman suç haline gelir.

Buna karşılık muhalefete karşı her türlü hakarete göz yumulur.

Böyle bir durumda toplumda yeni ayrışma alanları kaçınılmaz hale gelir.

En son yaşanan bilgi teknolojieri kurumunun düzenlemiş olduğu güvenli internet günü programı sırasında bir robot sık sık araya girerek ULaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın konuşmasını kestiği için memleket meselesi haline geldi.

Nihayetinde bakan gülümseyerek tatlı tatlı sinirlendi; “robotu kim kontrol ediyorsa gereğini yapsın” deme ihtiyacı duydu.

Daha sonra öğreniyoruz ki, robot yeniden formatlanarak hizaya getirilmiş.

Ertesi gün formatlanan robot kameralar karşısına çıkartılarak topluma önemli bir mesaj vermek için özür dilemesi sağlanmış.

Artık günümüzde robotlar bile anlamadığı konular olunca tekrar soru sorma ihtiyacı duymakta.

Yaşamı kolaylaştırmak amacıyla tasarlanan robotlar ileride istenmeyen sorular sorunca başlarına iş alabilir!

Anlamadığı her şeyi soran bir robot ayrıca topluma kötü örnek oluşturabilir.

Bu yüzden birbirimizi anlayacak dilden konuşmanın önündeki engelleri aşmalıyız.

Artık bırakın herkes meramını rahatça anlatsın.

Hakaret içermeyen söylemler ve eleştiriler suç olmaktan çıkartılsın.

İnsanoğlu gezegenlerde yeni yerleşim alanları oluşturduğu bir yüzyıldayız.

Solu ve solculuğu itibarsızlaştırmak için sol el ile yemek yemenin günah olduğunu söyleyen cehalet sevicileri acaba hangi dünyada veya hangi gezegende yaşıyor.

Bilginin, aklın, düşüncenin yasaklandığı bir coğrafyada insanlık çok fazla acı çeker.

Siz siz olun aydınların ve bilim insanlarının eleştirilerine tahamül edin.

Bu topraklar hepimize yetecek kadar zengin bir medeniyete ve uygarlığa ev sahipliği yapmıştır.

Bu yüzden farklı düşünenleri ötekileştirmeden anlayışla karşılayarak eleştirelim ve onlarla birlikte yaşamanın zeminini birlikte kuralım.

Aksi halde hep birlikte çok acılar çekeriz...!

Bu ayrıştırmanın kazanan tarafı olmaz aksine hep birlikte kaybederiz.