1857’deki zihniyetle bugünkü  arasında değişen ne var?

1857’deki zihniyetle bugünkü arasında değişen ne var?

Flormar direnişinin bitişi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne denk geldi. BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, 162 yıl önce New York’ta tekstil emekçilerini yakan faşist kapitalist zihniyet ile bugünkü zihniyetin arasında “değişen”i görmeye çalıştıkları

adnan-serdaroglu.jpg

Petrol-İş Sendikası yöneticilerinin ardından söz alan konuklardan DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, salonun kasavatlı havasını dağıttı. Serdaroğlu, “Burada konuk olarak bulunuyoruz ama metal işçilerinin mücadele geleneği, nerede bir işçi mücadelesi varsa onun yanında olmayı gerektirir. Bu ilk olmuyor. Defalarca şahsımda ve bölgede arkadaşlarımız defalarca sizlere geldi” diyerek başlayan, sık sık alkışla kesilen konuşmasında özetle şunları kaydetti:

MAĞLUBİYET DEĞİL ONLARI

BOĞACAK GÖZYAŞLARIDIR

Biliyoruz işimiz zor ama bize ne mutlu ki böyle bir salonda, Flormar işçileriyle aynı oksijeni paylaşıyoruz. Bundan onur, gurur duyuyoruz. Sizlerin kavgası kapitalizme, faşizme kavgadır. Kolay değildir. Sanmasın ki o işçi düşmanları bugün burada dökülen gözyaşlarıdır. Mağlubiyet değil o işçi düşmanlarını boğacak gözyaşlarıdır.

İşçi sınıfı mücadelesi bugün başlamadı. Bugün 8 Mart. Ağız alışkanlığı ‘kutluyoruz.’ 162 yıl önce New York’ta o azgın kapitalistler ve işbirlikçileri greve çıkan tekstil işçilerini; 13, 15, 25 yaşlarında tekstilci kızları fabrikaya sokarak 129 tanesinin yaktılar. O günlerle bugünleri karşılaştırmak zorundayız. 162 yıl sonra bugün değişen ne var, görmeye çalışıyorsunuz.

BUGÜNKÜ ZİHNİYET DE

O ZİHNİYETLE AYNI

Flormar işçileri herkesin gönlünde saygıyla yer almıştır. Kadın mücadelesi ve işçi mücadelesinin nasıl olması gerektiğini göstermiştir. 162 yıl sonra hiçbir şeyin değişmediğini göstermiştir. Bugünkü siyasi zihniyet, 162 yıl önceki zihniyetten farklı değildir. İşçilere, ‘Güneşte durmayın’ demiştir. ‘Ateş yakmayın, ses aracı kullanmayın, eylem yapmayın’ demiştir.

FUTBOLCUYA TALİMAT

VERENLER GÖRMEZDEN GELDİ

 

Ama bunu görmesi gerekenler ne yaptı. Sindiler bir tarafa. Her şeye karışan, futbol takımının oyuncusuna dahi talimat veren beyefendiler çoğu kadın 130 işçinin eylemini görmezden geldiler. Siz onun için faşizme karşı mücadele verdiniz ve başardınız. Başarı, onların kriteri değildir. Sizler yüreklerde yer edindiniz. Ve biz Flormar işçilerinden onurla bahsettik.

KADINLAR ÖZGÜRLEŞTİKÇE

ÜLKE DEMOKRATİKLEŞECEK

Ben bu ülkenin vicdanlı bir yöneticisi olsam, bu kadar insanın mağduriyetine göz yummam. Fransız işvereninin Anayasal hakkınızı çiğnemesine müsaade etmem. Ama vicdan yok onlarda. Fabrikalarda kadınlar olmasın, işçi sınıfı mücadelesi derinleşmesin, sendikal örgütlenme olmasın, işçi sınıfı bilinçlenmesin, kadınlar bol bol çocuk yapıp yapsın, kocasına hizmet etsin deniliyor. Kadınlar onu yapmayacak. Sokağa çıkacak. Özgürleşecek ve bu ülkede kadınlar özgürlüğü ölçüde demokratikleşecek.

SUÇU İTİRAF ETTİLER.

ASIL CEZASINI ÇEKEKECEKLER

Bizler metal işçileri olarak Petrol-İş ile yıllarca birlikte mücadele verdik, bundan sonra da vereceğiz. Bu ülke birilerinin çiftliği olmayacak. Anayasayı çiğneyenler, gün gelecek cezalandırılacak. 16 ay maaş demek, sendikal tazminat demektir. Sendikal tazminat da işverenin Anayasa çiğnediğini gösterir. İşçiler 300 gün boyunca soğukta, devlet baskısı altında, evinde çocuğunu bırakarak aç sefil direniş gösterdi. İşveren parayı ödeyerek bu işten kurtulamayacak. Gün gelecek, devran dönecek. Bunun hesabı sorulacak. Bizim mücadelemiz ideolojiktir. İşçi sınıfının mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Sizler bizim onurumuzsunuz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.